VAN İLİNDE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

Author :  

Year-Number: 2020-Year: 13 - Number: 82
Yayımlanma Tarihi: 2020-10-28 12:27:26.0
Language : Türkçe
Konu : Coğrafya
Number of pages: 421-441
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu çalışmada Van ilindeki kültür balıkçılığının mevcut durumu ve kapasitesi ele alınmıştır. Van ili 20.921 kilometrekare yüzölçümü ile Türkiye topraklarının yüzde 2.7’sine denk gelmektedir. Coğrafi olarak Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan Van ili, Büyükşehir statüsünde olup 3 merkez ilçe ile birlikte toplamda 13 ilçeye sahiptir. Van Gölü kapalı havzası sınırları içerisinde bulunan Van il merkezinin ortalama yükseltisi 1690 metredir. Van’ın kuzeyinde Ağrı (Hamur Taşlıçay, Diyadin ve Doğubeyazıt ilçeleri), güneyinde Siirt (Pervari ilçesi), Şırnak (Beytüşşebap ilçesi) ve Hakkari il merkezi ile birlikte Yüksekova ilçesi, batısında Ağrı’nın Patnos ilçesi, Bitlis (Adilcevaz Tatvan ve Hizan ilçeleri) ile Van Gölü, doğusunda ise İran bulunmaktadır. Bu çalışmadaki amaç, Van ilindeki kültür balıkçılığının mevcut durumu ve kapasitesini belirlemenin yanında, sektörün problemlerini ve bu problemlere yönelik çözüm önerileri geliştirmektir. Van ilinde 2000 yılında kültür balığı üretimi 300 ton iken, 2010 yılında 917 tona kadar yükselmiştir. Tüm yıllar içerisinde üretimdeki en büyük sıçrama 2012 yılında gerçekleşmiştir. Nitekim bir önceki yıla nazaran üretimde 757 tonluk (%40.9) bir artış gerçekleşmiştir. Bu yılın bir başka özelliği de ilk kez üretim 2000 tonu aşmıştır. Bu artış trendi 2014 yılında sekteye uğrasa da sonraki iki yılda üretim az da olsa artmıştır. 2017 yılından itibaren üretim 2500 tonu geçmiş ve üretim artış (çok az olsa da) trendini devam ettirmektedir. Çalışma alanında, hidrografik açıdan birçok uygun alan mevcuttur. Ancak genel olarak bakıldığında bu hidrografik kaynakların çeşitliliğine karşılık işletme sayılarının çok az olduğu görülmektedir. İlçeler bazında bakıldığında, 15 tesis ile en fazla tesisin Çatak’ta olduğu görülmektedir. Bunu 12 tesis ile Gürpınar ilçesi takip etmektedir. Van ilindeki kültür balıkçılığı, potansiyelinin tamamı kullanıldığında tüm bölgenin balık ihtiyacını karşılayacak seviyededir. 2019 yılı itibari ile çalışma alanında kültür balıkçılığı kapasitesi 3779 tondur. Ancak buna karşılık üretim 2678 tonda kalmıştır. Bunun anlamı, il genelinde kültür balıkçılığının mevcut kapasitesinin ancak % 68’i kullanılmaktadır. Geriye kalan % 32’lik kısımda ise herhangi bir üretim yapılmamaktadır. Sonuç olarak, Van ili kültür balıkçılığı potansiyeli yüksek olmasına rağmen gerekli atılımı yapamamıştır. Şayet ildeki kültür balıkçılığı potansiyeli rantabl düzeyde değerlendirdiği taktirde, özelde Van’a genel de ise bölgenin ekonomisine önemli katkı sağlayacaktır.

Keywords

Abstract

In this study, the current situation and capacity of aquaculture in Van province is discussed. Van region corresponds to 2.7 percent of Turkey's land area with 20,921 square kilometers. Located in the Eastern Anatolia Region geographically, Van province has the status of Metropolitan and has 3 districts together with 13 districts in total. The average elevation of Van city center, which is located within the borders of Lake Van closed basin, is 1690 meters. Ağrı (Hamur, Taşlıçay, Diyadin and Doğubeyazıt districts) to the north of Van, Siirt (Pervari district), Şırnak (Beytüşşebap district), Hakkari provincial center and Yüksekova district in the south, Patnos district of Ağrı, Bitlis (Adilcevaz Tatvan and Hizan districts) and Lake Van in the west and Iran to the east. The purpose of this study is to determine the current situation and capacity of aquaculture in Van province, and to develop the problems of the sector and suggestions for solutions to these problems. While the culture fish production in Van province was 300 tons in 2000, it increased to 917 tons in 2010. The biggest leap in production over all years was in 2012. As a matter of fact, an increase of 757 tons (40.9%) has been achieved in production compared to the previous year. Another feature of this year is the production exceeded 2000 tons for the first time. Although this increase trend was interrupted in 2014, the production increased slightly in the next two years. Production has exceeded 2500 tons since 2017 and production continues to increase (though very little). There are many hydrographically suitable areas in the study area. However, in general, it is seen that the number of enterprises is very low despite the diversity of these hydrographic sources. When analyzed by districts, it is seen that the most facilities are in Çatak with 15 facilities. Gürpınar district is followed by 12 facilities. Aquaculture in the province of Van is at a level to meet the fish need of the entire region when its full potential is used. As of 2019, aquaculture capacity in the study area is 3779 tons. However, production remained at 2678 tons. This means that only 68% of the current capacity of aquaculture is used throughout the province. In the remaining 32%, there is no production. As a result, despite the high potential of aquaculture, Van province could not make the necessary progress. If the aquaculture potential in the province evaluates at a reasonable level, it will make significant contributions to the economy of the Eastern Anatolia and Southeastern Anatolia regions, in particular to Van in general.

Keywords


  • Atıf Bilgisi / Reference Information Bozkoyun, M. (2020). Van İlinde Kültür Balıkçılığı. Jass Studies-The Journal of Academic Social Science Studies, Year: 13, Number: 82, Winter, p. 421-441.

  • Year: 13 - Number: 82 , p. 421-441, Winter 2020

  • Aquaculture in Van Province Republic of Turkey Ministry of National Education, Van – TURKEY Artcile History Abstract Submitted: 01.06.2020 Accepted: 06.10.2020 Published Online: 31.12.2020

  • production in Van province was 300 tons in 2000, it increased to 917

  • tons in 2010. The biggest leap in production over all years was in 2012.

  • is the production exceeded 2000 tons for the first time. Although this

  • increase trend was interrupted in 2014, the production increased

  • 2017 and production continues to increase (though very little). There are

  • potential is used. As of 2019, aquaculture capacity in the study area is

  • Balıkçılık, iç sular ve denizlerdeki balık potansiyelini değerlendirme yanında bütün su ürünleri için kullanılan bir terimdir. Balıkçılığın, deniz balıkçılığı, tatlı su balıkçılığı, kültür balıkçılığı gibi çeşitleri bulunmaktadır. Kültür balıkçılığı faaliyetine su ürünleri yetiştiriciliği, su kültürü, agvakültür (aquaculture) ya da balık yetiştiriciliği (piskikültür = pisciculture) gibi adlar verilmektedir (Doğanay ve Çavuş, 2013: 203-209). Kültür balıkçılığı çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Su canlılarının ehlileştirilmesi ve su bitkilerinin tarımının yapılması (Tümertekin ve Özgüç, 1997: 286) olarak tanımlanabileceği gibi insan tarafından Kara veya Deniz ortamında değişik su ürünlerinin yetiştirilmesi olarak da tanımlanabilir(Doğanay ve Çavuş, 2013: 209).

  • Kültür balıkçılığı 1980’den beri yükselme trendine girmiştir. Geçen yüzyılda tarımın “yeşil devrimi” gerçekleşmiştir. Günümüzde ise su ürünleri yetiştiriciliğinin “mavi devrimi” gerçekleşmektedir. Bu akım, endüstriyel bir gıda üretim biçimi haline gelmektedir (White, O’Neill ve Tzankova, 2004: 4).

  • Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre 2000 yılında Dünya Kültür balıkçılığı üretimi 35,5 milyon ton, 2005 yılında 47,8 ton iken 2010 yılında 59 milyon tona ve 2016 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 5.1 artışla 80,0 milyon tona ulaşmıştır. 2016. Bu üretimin, değerinin ortalama 150 milyar Amerikan doları civarında olduğu tahmin edilmektedir (FAO, 2018: 9). Dünya’da önemli bir ekonomik kaynak olan kültür balıkçılığının önemi ülkemizde 1970’li yıllardan itibaren, Van’da ise ancak 2000’li yıllarda anlaşılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda, kültür balıkçılığının ele alındığı bu çalışmanın amacı, Van ilindeki kültür balıkçılığının mevcut durumu ve kapasitesini belirlemenin yanında, sektörün problemlerini ve bu problemlere yönelik çözüm önerileri geliştirmektir

  • Van ili 20.921 kilometrekare yüzölçümü (www.harita.gov.tr, 2020) ile Türkiye topraklarının yüzde 2.7 sine denk gelmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinin kullandığı istatistik bölge sınıflaması olan NUTS1’a (The Nomenclature of Territorial Units for Statistics) göre Van İli TRB2 Van alt bölgesi (düzey 2) içinde TRB21 (düzey 3) içinde bulunmaktadır. NUTS’un ülkemizdeki karşılığı Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması’dır (İBBS). Bu bölgeler belirlenirken, bölgesel kalkınma planları, temel istatistik göstergeler, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması, nüfus ve coğrafya gibi faktörler göz önünde bulundurulmaktadır.

  • Van, güneyden Güneydoğu Toroslar, doğudan Türkiye-İran sınır dağları, batı ve kuzeyden Nemrut ve Tendürek dağlarına kadar sıralanan volkanik dağlarla sınırlanır. Van’ın güneyinde yüksekliği 3500 m.’ye ulaşan sıradağlar uzanır. Doğusunda ise yükseklikleri 3600 m.'ye varan dağlar ile yükseklikleri 2200-2500 m. Arasında değişen platolar bulunur. Van Gölü’nün batı ve kuzeyinde yüksekliği 2300-2400 m. olan platolar ile bu platolar üzerinde yüksekliği 4000 m.'ye ulaşan, güneybatı kuzeydoğu yönünde düz bir hat boyunca uzanan, Türkiye'nin en genç volkanik dağları sıralar (Kalelioğlu, 1980: 155).

  • Van ilinin % 53’ünü dağlar, % 33’ünü platolar ve % 14’ünü ise ovalar meydana getirmektedir. İlin kuzeyinde il sınırları dışında kalan Aladağ (3255 m) ve Tendürek Dağı (3542 m) bulunmaktadır. Tendürek dağının doğusundan güneye, İran sınırına doğru uzanan dağlar yer alır. Bu dağların yükseltisi 2600 m civarındadır. Daha güneydoğuda ise 2900 metreye ulaşır. Buradaki başlıca yükseltiler; Dumanlıdağ, Elegan dağı, Kırklar dağı, Tavur dağı ve Kotur Tepesi'dir. Bendimahi havzası ve Karasu havzasındaki dağların en yükseği Pirreşit Dağıdır (3200 m).Van’da, güneydoğuya gidildikçe yükselti artar. Bunlardan en önemlileri Ahta Dağı (2810 m) ve Korahal Dağı (2700 m)'dır. Keşiş Gölü'nün batısında başlayan yükseltiler arasında ise en önemlisi Erek dağıdır (3250 m). İlin güney kesimini ise Güneydoğu Toroslar’a bağlı Kavusşahap (İhtiyarşahap) dağları sınırlandırır (Şekil 2) (Van Çevre Durum Raporu, 2006: 4-6). İlin en önemli platosu Hoşap Platosu’dur. İldeki önemli ovaları, Van Ovası, Havasor Ovası, Çaldıran Ovası, Erciş Ovası ve Saray Ovası şeklinde sıralamak mümkündür.

  • Çalışma alanında yıllık ortalama sıcaklık 9.2 °C’dir. En soğuk ay ocak (- 3.4 °C) iken en sıcak ay temmuzdur (22.4 °C). İlde uzun yıllar (1986-2017) aylık ortalama yağış 393 mm’dir. Van’da en fazla yağış 143.5 mm (% 37) ile ilk bahar mevsiminde düşerken, en az yağış 36.9 mm (% 9) ile yaz mevsiminde düşmektedir (Bozkoyun, 2019a: 107-111).

  • Van’da en yaygın toprak, kalsifikasyon sonucu oluşmuş ABC veya A (B) C profiline sahip kestane renkli topraklardır. İl topraklarının % 46.3’ünü meydana getiren bu toprakların doğal bitki örtüsü kısa ve uzun otlarla çalılar ve seyrek ağaçlardır. Diğer önemli toprak grubu ise ildeki toprakların % 13.92’sini meydana getiren kahverengi topraklardır (Van İli Arazi Varlığı, 1996: 13-16). İl genelinde, genel olarak kısa boylu ot toplulukları olarak adlandırılan step bitki örtüsü hâkimdir (Erginyürek, 2018: 59).

  • Çalışma alanı, jeolojik yapı itibari ile çok çeşitli yaştaki birimlerden oluşmaktadır. Alanda, Paleozoik’ten Kuvaterner’e kadar oluşmuş magmatik, metamorfik ve sedimanter kayaçların yüzeylenmesi mevcuttur. Alandaki en eski birimler, Toridler kuşağında, Paleozoik-Mesozoik yaşlı Bitlis Metamorfikleri’dir. Bu birim, biyotit gnays, amfibolit, kuvarsit, şist, mermer vb. kaya türlerinden oluşan birim, Boray (1976) tarafından adlandırılmıştır.

  • Avrasya ve Arap levhalarının ortasında bulunan Van ilinin genel jeomorfolojik özellikleri, bölgenin genel jeolojik yapısıyla uyumludur. Nitekim bölgenin jeomorfolojik özelliklerinin belirlenmesinde Neotektonik dönemdeki yer hareketleri etkili olmuştur. Avrasya ve Arap levhası arasında kalan bölge genelde kuzey güney sıkışma ve doğu batı yönlü gerilmeye sahne olmuştur. Bunun sonucunda bölgede doğu batı yönlü uzanan sırtlar ile giderek daralan ve sırtlarla yükselti farkı artan yine doğu batı uzanımlı dar ve uzun havzalar oluşmuştur. (Şaroğlu ve Güner, 1981: 42).

  • Dünya nüfusunun hızla artması, nüfusun beslenme problemini de beraberinde getirmektedir. Özellikle 1970’li yıllardan sonra dünya nüfusunun beslenmesinde su ürünleri2 önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Ancak, nüfus artışı, aşırı ve bilinçsiz avcılık ve çevresel olumsuz etkenler doğal balık kaynaklarının hızla azalmasına, hatta bazı türlerin neslinin tükenmesi riskine yol açmıştır. Bu durum, su ürünleri yetiştiriciliğinin dünya için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu ortaya koymaktadır. Günümüzde dünya su ürünleri üretiminin yaklaşık yarısı yetiştiricilikle elde edilmektedir. Su ürünleri yetiştiriciliğinin miktarında artış sağlanabilmesi için hayati bir değere sahip olan su kaynaklarının doğru bir şekilde kullanımının sağlanması (Demir, 2019: 5) önem arz etmektedir.

  • İl genelindeki su kaynaklarında kültür balığı olarak yalnızca alabalık (Gökkuşağı ve Salmo Sp. Türleri) yetiştirilmektedir (TÜİK, 2020b). Alanda mevcut olan sular genel olarak kültür balıkçılığı yapmaya uygundur. Örneğin, alabalık yetiştiriciliği için 15-17°e sıcaklık değerleri3 en iyi verim sağlamak için en uygun değerler olarak verilmektedir (Alpbaz, 1994: 5).

  • Bununla birlikte suyun PH değerinin 6.5 – 8.0, Oksijen (O2) değerinin 9.2-11.5 mg/L, Amonyak değerinin 0.1 ya da 0.02 mg/L, Nitrit oranının 0.1-0.2 mg/L, Nitrat oranının 100 mg/L, bulanıklığın 10 JTU vb4. olması kültür balıkçılığı için uygun verilerdir (Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 2018: 6). Çalışma alanı içerisindeki mevcut sular genel olarak kültür balıkçılığı yapmaya uygundur. Bu sulardan birkaç örnek vermek yerinde olacaktır.

  • Deliçay’da su sıcaklığı 9.53 °C, ÇO 10.06 mg/L, saturasyon % 107.43, pH 8.40, elektriksel iletkenlik 697.13 μS/cm, tuzluluk ‰ 0.36, bulanıklık 17.10 NTU, klorür 9.42 mg/L, kalsiyum 36.2 mg/L, magnezyum 16.61 mg/L, toplam sertlik 144.33 mg/L CaCO3, karbonat 8.75 mg/L, bikarbonat 171.05 mg/L, toplam alkalinite 144.37 mg/L CaCO3, nitrat 2.34 mg/L, nitrat azotu 0.49 mg/L, nitrit 23.27 μg/L, nitrit azotu 6.95 μg/L, amonyum 0.10 mg/L, amonyak 0.10 mg/L, toplam fosfor 0.036 mg/L, sülfat 6.72 mg/L, potasyum 3.1 mg/L, bakır 7.77 μg/L, alüminyum 11.87 μg/L, toplam demir 0.115 mg/L, çinko 194.37 μg/L, krom 11.66 μg/L, mangan 0.18 mg/L, siyanür 1.91 μg/L, florür 0,19 mg/L olarak belirlenmiştir. Deliçay genel olarak kirlenmemiş olup içme, kullanma, balıkçılık ve sulama açısından uygun kaliteye sahiptir. (Seyhan, 2016: i)

  • Bendimahi Çayı su sıcaklığı 10.40 °C, ÇO 10.86 mg/L, saturasyon % 122.92, pH 7.93, elektriksel iletkenlik 680.47 μS/cm, tuzluluk ‰ 0.37, bulanıklık 10.68 NTU, klorür 11.68 mg/L, kalsiyum 153.15 mg/L, magnezyum 53.90 mg/L, toplam sertlik 555.88 mg/L CaCO3, karbonat 0.0 mg/L, bikarbonat 651.60 mg/L, toplam alkalinite 490.55 mg/L CaCO3, nitrat 2.0 mg/L, nitrat azotu 0.43 mg/L, nitrit 18 μg/L, nitrit azotu 5.5 μg/L, amonyum 0.06 mg/L, amonyak 0.06 mg/L, toplam fosfor 0.09 mg/L, sülfat 8.6 mg/L, potasyum 6.7 mg/L, bakır 8.7 μg/L, alüminyum 4 μg/L, toplam demir 0.025 mg/L, çinko 170 μg/L, krom 11 μg/L, mangan 0.3 mg/L, siyanür 1.6 μg/L,florür 1,74 mg/L’dir. Bendimahi Çayı’nın genel olarak kirlenmemiş olup içme, kullanma, balıkçılık ve sulama açısından uygun kaliteye sahiptir (Bulum, 2015: i).

  • dünyadaki su kalite kriterlerine uygundur (Demir, 2019: 1).

  • Bendimahi Çayı: Bendimahi Çayı, Türkiye-İran sınırına yakın bir alanda Çaldıran ilçe sınırlarında bulunan Kazgölü kaynağından suyunu alır. Kazgölü, Çaldıran ilçesinin yaklaşık 4-5 km kuzeyinde Tendürek Dağı eteklerinde yer altından çıkan kaynak sularından meydana gelmektedir. Akarsu, Sarısu ve Huni Çayının da katılımı ile Oruçlu mezrası, Kalkandelen ve Yassıtepe köylerinden geçerek Çaldıran Ovası’nı sular. Daha sonra Ayrancılar HES tarafından yapılmış olan regülatörlerden geçer. Bendimahi çayı Muradiye Şelalesi üzerinden geçerek Muradiye Ovası’nı suladıktan sonra, akışını Karahan mansabında sonlandırır ve Van Gölü’ne karışır. Bendimahi Çayı’nın yaklaşık uzunluğu 90 km civarındadır (Bulum, 2015: 19), (Foto 1).

  • Karasu: Türkiye ile İran arasındaki sınır dağlarından doğup Taşrumi Ovasında birleşen birçok kollardan meydana gelen bir akarsudur. Çırak Köyü ile Kuşçu Köyü arasında uzun, az eğimli bir boğazda akar. Kuşcu Köyü ile Erdeviz arasında olan ve sarp bir boğazdan da geçtikten sonra Timar Ovasına girer. Topraktaş Köyünü geçtikten sonra Zeve köyü yakınında Van Gölüne dökülür. Kar rejimine bağlı düzensiz bir akarsudur (Keleş, 2007: 5).

  • Hoşap Çayı (Engil): Hoşap Çayı, ilk kaynaklarını Nordız yaylasındaki Şıkolanıs dağı ile Ahvalan dağından alır (Saraçoğlu, 1990: 289). Çayın uzunluğu ortalama 138 km’dir. Diğer akarsularda olduğu gibi Hoşap Çay’ının da birçok kolu bulunmaktadır. Çatakdibi köyünün güneyinden kaynaklarını alan Şeref, Gireçeri, Garikeçen, Beyazpınar, Boz, Berihasan, Doşkevi, Cahi, Şeref derelerinin birleşmesiyle oluşan Çilgelir Deresi, Tutak köyünün kuzey, doğu ve güneyinden kaynağını alan Çalyan, Künhürç, Köyder derelerinin birleşimiyle oluşan Çünk ve Çilgelir dereleri Çatakdibi köyünün doğusunda birleşerek güneye doğru akarlar. Bu dereler Lapdonka, Hıyar, Yediçatak, Hatip, Harapşeyhi dereleri, Büyük, Sado, Berkış, Geliyêwarêspi, Serikani, Valitan, Doçka, Selekani, Çamek, Şivaciha, Büyük, Derin, Selman, Halaz, Musa, Mehmet Ağa, Geli, Sinok, Mengünis, Katuh, Haşemi, Kanireşk, Şikeftikan, Bahanis, Seyhan dereleri ile birleşerek Büyükçay Deresi adını alır. Uzungedik köyünün doğusundan kaynaklarını alan Kavalk, Geli, Hocan, Girdesor, Cingiryayla, Arpa, Bincevan, Sülboğazı, Gelikob, Çemeretaş dereleri, Sevindik köyünün doğusundan kaynağını alan Girdeser, Beyazsu, Asrek, Kasır dereleri Hoşap’ın doğusunda birleşerek Gocur dere adını alırlar. Büyükçay deresi ve Gocur deresi Hoşap köyünün doğusunda birleşerek Hoşap Çayı ismini alır (Bozkoyun, 2019b: 1237). Çay, Dilkaya köyünün güneyinde Van Gölü’ne dökülür (Foto 2).

  • Çalışma alanı içerisinde barajlara ek olarak Emek, Morçiçek, Aşağı Tulgalı, Boncuklu gibi irili ufaklı onlarca gölet bulunmaktadır. Ayrıca il genelinde mevcut bazı jeotermel kaynaklar da kültür balıkçılığı için kullanılabilir. Kültür balıkçılığı için gerekli jeotermal kaynak sıcaklığı 0 ile 50 °C arasında değişmektedir (Bujakowski, 2000: 3380). İl genelinde Çaldıran Ayrancılar doğal kaptaj KD kaynak grubu 20-25 °C, ova kaynak grubu 26-50 °C, ova KD kaynak grubu 14-31 °C sıcaklık mevcut iken Buğulu kaynakta bu sıcaklık 37 °C’dir (Mert ve Aydın, 2017: 16). Gürpınar Şêhan (Yurtbaşı) kaynaklarında sıcaklık 23 °C (Bozkoyun 2019a: 129-131) iken, Başkale Çamlık kaynağında bu sıcaklık 31 ile 37 °C (Düzen, 2016: 835) arasında değişmektedir (Şekil 3).

  • Van ilindeki kültür balıkçılığının genel durumuna geçmeden önce dünyada ve ülkemizde kültür balıkçılığının genel durumu hakkında bir değerlendirmenin yapılması, konunu anlaşılması açısından önem arz etmektedir. Dünya genelinde 1970’li yıllara kadar fazla bir varlık göstermeyen su ürünleri üretimi daha sonraki yıllarda önemli gelişmeler kaydetmiştir. Nitekim FAO, su ürünleri yetiştiriciliğini dünyada en hızlı büyüyen gıda üretim sektörü olarak belirlenmiş ve dünyanın hemen her bölgesinde gelişme kaydettiğini ifade etmiştir (Subasinghe, Soto ve Jia, 2009: 3-5). Dünyada su ürünleri üretimi, hayvansal üretim sektörleri içinde yılda ortalama %8,8 oranında büyümektedir. Bu oran hayvansal üretim sektörleri içinde en yüksek orana denk gelmektedir. FAO’ya göre gelişmiş ülkeler 1970 yılında su ürünleri üretiminin % 59’unu sağlarken, bu rakam 2002 yılında %90’a ulaşmıştır (Gün ve Kızak, 2019: 26). Dünya genelinde, Çin, Peru, Japonya, Endonezya, Hindistan ve ABD en büyük balık üretimi yapan ülkeler olarak göze çarpmaktadır (Tatlıdil, Aktürk, Bayramoğlu ve Fidan, 2009: 2293).

  • Türkiye’de su ürünleri, tarım sektörünün dört alt sektöründen birisi olup insan beslenmesine katkısı, sanayi sektörüne hammadde sağlaması, istihdam imkânı oluşturması ve yüksek ihracat potansiyeline sahip bulunması gibi göstergelerden dolayı önemli bir konuma sahiptir. Türkiye’de su ürünleri 1984’ten beri her yıl %11’in üzerindeki büyümeyle, gıda sektörleri arasında en hızlı büyüyen ve gelişen sektör olmuştur (Yıldırım, 2014: 3). Son yıllarda Türkiye’de su ürünleri yetiştiriciliği gelişen teknoloji ve ekonomik büyümeye paralel olarak bir ivme kazanmış durumdadır. Aşırı avcılık ve popülasyondaki azalma sonucunda da yetiştiriciliğin önemi her geçen gün artmaktadır. Su ürünleri yetiştiricilik çalışmaları ilk önce iç sularda başlamış, daha sonra yerini deniz ortamlarına bırakmış, ekonomik yetiştirme yöntemlerinin saptanması ve uygulanması ile de girişim boyutundaki çalışmalar sektörel yapıya kavuşmuştur. İlk yıllarda yetiştiriciliği daha kolay olan sazan yetiştiriciliğine yönelme olmuşsa da, bugün ekonomik değeri yüksek olan alabalık, çipura ve levrek türlerinin yetiştiriciliğine geçilmiştir (Sayılı, Karataş, Yücer ve Akça, 1999: 67-70). Türkiye’de kültür balığı üretimi yıllar itibari ile dalgalanmalar göstermektedir. Yıllar itibari ile Türkiye’de en az üretim 38.067 ton ile 2001 yılında gerçekleşirken, en çok üretim 128.060 ton ile 2013 yılında gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde kültür balığı üretimi 2016 yılından itibaren, az da olsa, düzenli bir artış trendine girdiği görülmektedir (Şekil 4).

  • Çalışma alanında, hidrografik açıdan birçok uygun alan mevcuttur. Ancak genel olarak bakıldığında bu hidrografik zenginliğe karşılık işletme sayılarının çok az olduğu görülmektedir. Yıllar itibari ile işletme sayısında dalgalanmaların olduğu görülmektedir. Ancak dikkatte değer olan şey dalgalanmanın negatif yönlü olmasıdır. İlçeler bazında bakıldığında, 15 tesis ile en fazla tesisin Çatak’ta olduğu görülmektedir. Bunu 12 tesis ile Gürpınar ilçesi takip etmektedir. Muradiye ilçesinde 2013 ve 2014 yıllarında 4 işletme varken sonraki yıllarda bunun 3 işletmeye indiği ve 2019’a kadar işletme sayılarında herhangi bir artışın olmadı göze çarpmaktadır. Gevaş ilçesinde 2013 yılı (3 işletme) hariç diğer yıllarda işletme sayılarının 2 olduğu, Bahçesaray ilçesinde 2013 ve 2014 yıllarında 1 diğer yıllarda ise 2 işletmenin olduğu görülmektedir. Edremit, Başkale ve İpekyolu ilçelerinde yıllar itibari ile işletmelerde (1 işletme) hiçbir değişikliğin olmadığı görülmektedir. Erciş ilçesinde is 2013 ve 2014 yılları (2 işletme) hariç diğer yıllarda 1 işletmenin oldu dikkat çekmektedir (Şekil 6, Tablo 2). Şayet gerekli teşvikler, eğitimler vb. yapıldığı taktirde bu işletmelerin sayılarının artacağı öngörülebilir bir durumdur.

  • Van ilindeki kültür balıkçılığı, potansiyelinin tamamı kullanıldığında tüm bölgenin balık ihtiyacını karşılayacak seviyededir. Geliştirilebilir potansiyeli hariç günümüzde mevcut potansiyelinin tamamı kullanılmamaktadır. Buna rağmen işletmelerden elde edilen balıklar Şırnak, Hakkâri, Bitlis, Ağrı ve Muş illerine gönderilmektedir. 2019 yılı itibari ile çalışma alanında kültür balıkçılığı kapasitesi 3779 tondur. Ancak buna karşılık üretim 2678 tonda kalmıştır. Bunun anlamı, il genelinde kültür balıkçılığının mevcut kapasitesinin ancak % 68’i kullanılmaktadır. Geriye kalan % 32’lik kısımda ise herhangi bir üretim yapılmamaktadır.

  • İl genelinde en fazla kültür balığı 12 işletmenin bulunduğu Gürpınar ilçesinde üretilmektedir. İlçede 2019 yılında 1329 ton balık üretilmiştir. Bu da il üretiminin % 50’ine denk gelmektedir. Üretimde 706 ton (% 26) ile Çatak ilçesi ikinci sırada, 580 ton (% 22) ile Muradiye ilçesi üçüncü sırada yer almaktadır. Dolayısıyla il genelindeki üretimin % 98’i bu üç ilçede gerçekleşmektedir. Tüm bunlara karşılık en az üretim 14 ton ile İpekyolu ilçesinde gerçekleşmektedir. Erciş ilçesinde mevcut durumda 29 tonluk ve Edremit ilçesinde ise 5 tonluk üretim yapılacak yer bulunmasına rağmen her iki ilçede de hiç üretim yapılmamaktadır (Tablo 3). Tablo 3: Van İlindeki Tüm İşletmelerin Üretim Metodu, Kapasiteleri ve Üretim Miktarları No İşletme sahibi İlçe Üretim Metodu

  • 19 Mustafa esen Çatak Beton Havuz 115 100 2000000 0

  • 21 Medeni sarban Çatak Beton Havuz 49 49 196000 0

  • 22 Methi cebe Çatak Beton Havuz 49 49 196000 0

  • 29 Abdulmanaf budak Çatak Beton Havuz 18 18 2000000 2000000

  • toplamından daha fazla kültür balığı üretmektedir. Bununla birlikte 2017 yılından itibaren Van, kültür

  • KAYNAKÇA Alpbaz, A. (1994). Pratik Alabalık Yetiştiriciliği (3b.). İzmir: Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayın

  • No 2. Başbakanlık (22 Eylül 2002). "28/08/2002 Tarihli ve 2002/4720 Sayılı Kararnamenin Eki". Resmi Gazete. Boray, A. (1976). Bitlis Metamorfikleri (Masifi) Üzerine. Yeryuvarı ve İnsan, C/S. 1(1): 74-76. Bozkoyun, M. (2019a). Hoşap Çayı Havzası'nda (Van) Arazi Kullanımı ve Planlamasına Yönelik Öneriler,

  • Yayınlanmamış Doktora Tezi, Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Şanlıurfa. Bozkoyun, M. (2019b). Hoşap Çayı Havzası'nın Su Potansiyeli ve Bu Potansiyelin Değerlendirilmesine

  • Yönelik Öneriler. Turkish Studies, C/S 14(3): 1225-1252. Bujakowski, W. (2000). "The Pilot Project of a Geothermal Heat Recuperation Cascade System for Fish

  • Proceedings of the World Geothermal Congress, May 28- June 10, Kyushu -Tohoku, Japan. Bulum, Ö. B. (2015). Bendimahi Çayı'nın (Van) Su Kalite Kriterleri Üzerine Bir Araştırma, Yayınlanmamış

  • Yüksek Lisans Tezi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Van. Demir, M. (2019). Van İlinde Karada Kurulu Farklı Kapasitedeki Alabalık İşletmelerinin Giriş ve Çıkış Su

  • Bilimleri Enstitüsü, Van. Doğanay, H. ve Çavuş, A. (2013). Türkiye Ekonomik Coğrafyası (6 b.). Ankara: Pegem Akademi. Düzen, A. (2016). "Sürdürülebilir Kalkınma Açısından Jeotermal Enerjinin Değerlendirilmesi: Van İli

  • Turkey. Erginyürek, M. (2018). Van Gölü Kapalı Havzası'nda Yağış-Akım Analizleri ve Göl Seviye Değişimi.

  • Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ. FAO. (2018). The State of World Fisheries and Aquaculture. Rome. Gün, A. ve Kızak, V. (2019). Dünyada ve Türkiye'de Su Ürünleri Üretiminde İstatistiki Durum. Menba

  • Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dergisi, C/S. 5(2): 25-36. Kalelioğlu, E. (1991). Van Ovası'nın İklim Özellikleri. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi

  • Dergisi, C/S. 35(2): 155-166. Keleş, E. (2007). Van Gölü Havzası'nda Su Kaynaklarının Hidroelektrik Santraller ve Göletler ile Değerlendirme

  • Mert, B. A. ve Aydın, A. (2017). Çaldıran/Van Jeotermal Enerji Kaynakları ve Kullanım Olanaklarının

  • Araştırılması. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, C/S. 22 (1): 12-20. Özok, G. (2009). Van İlindeki Gökkuşa Alabalığı (Oncorhynchus mykiss W.,1972) Tesislerindeki

  • Kuluçkahanelerin Genel Durumları Sorunları ve Çözüm Önerileri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Van. Saraçoğlu, H. (1990). Bitki Örtüsü, Akarsular ve Göller. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. Sayılı, M.; Karataş, M.; Yücer, A. ve Akça, H. (1999). Tokat İlinde Alabalık Yetiştiriciliği Yapan

  • İşletmelerin Yapısal ve Ekonomik Analizi. Ekin Dergisi, C/S. (7): 66-72. Seyhan, Y. (2016). Deliçay'ın (Haydarbey Çayı) Su Kalite Kriterlerinin incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek

  • Lisans Tezi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Van. Subasinghe, R.; Soto, D. ve Jia, J. (2009). Global Aquaculture and Its Role in Sustainable Development.

  • Reviews in Aquaculture, C/S. 1(1): 2-9. Şaroğlu, F. ve Güner, Y. (1981). Doğu Anadolu'nun Jeomorfolojik Gelişimine Etki Eden Öğeler:

  • Jeomorfoloji, Tektonik, Volkanizma İlişkileri. Türkiye Jeoloji Kurumu Bülteni, C/S. (24): 39-50. Tatlıdil, F. F.; Aktürk, D.; Bayramoğlu, Z. ve Fidan, H. (2009). Development Trends of Aquaculture in

  • the World. Journal of Animal and Veterinary, C/S 8(11): 2291-2298. T.C. Van Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü. (2006). Van İli Çevre Durum Raporu. Van. TÜİK. (2020a). Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları. ÜİK. (2020b). Su Ürünleri İstatistikleri. Tümertekin, E. ve Özgüç, N. (1997). Ekonomik Coğrafya. İstanbul: Çantay Kitapevi. Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü. (2018). Alabalık Yetiştiriciliği İçin Su Kalite Kriterleri. Van. Van İl Tarım ve Orman Müdürlüğü. (2020). Su Ürünleri İstatistikleri. Van. White, K.; O’Neill, B. ve Tzankova, Z. (2004). At a Crossroads: Will Aquaculture Fulfill the Promise of the

  • Blue Revolution? Washington: Munson Foundation. Yıldırım, A. (2015). Ordu ve Trabzon İllerinde Deniz Balığı Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal Analizi,

  • Elektronik Kaynaklar Harita Genel Müdürlüğü, İl ve ilçe yüzölçümleri. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020,

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics