MİLLÎ MÜCADELE SAHNESİ OLARAK ANKARA’NIN TÜRK ROMANINA YANSIMASI

Author:

Year-Number: 2015- 35
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Yeni Türk Edebiyatı
Number of pages: 99-113
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “İstanbul”u, “Sahnenin Dışı” olarak tavsif etmesinden yola çıkarak Ankara’yı Anadolu’nun ve Millî Mücadele’nin kalbi olarak tanımlayabiliriz. Millî Mücadele, Türk Milletinin yok olmanın eşiğinde kendi küllerinden yeniden dirilerek kendini var ettiği bir savaşımdır. İstiklâl Savaşı olarak adlandırılması da bunun bir göstergesidir. Bu savaş, hiç şüphesiz ki bir milletin Emperyalistlere topyekün karşı çıktığı ilk mücadeledir. Her milletin edebiyatı, o milletin Kurtuluş Mücadelesinden derin izler taşır. Her ne kadar Ziya Gökalp başta olmak üzere bazı aydınlar, edebiyatımızda İstiklal Savaşının yeterince işlenmediğini iddia etse de onlarca roman, öykü, şiir ve denemede bu mücadelenin ana tem veya fon olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu eserlerin bazılarında yazarların bizzat yaşadıklarından yola çıkarak otobiyografik tarzda gözlemlerini kurguya dönüştürdüklerini bazılarında roman veya öykünün olay halkasını bozmadan bir fon olarak İstiklal Savaşına değindiklerine tanık oluruz. Osmanlı Devleti’nin siyasal, sosyal ve ekonomik anlamda çöküşe geçtiği ve “Hasta Adam” olarak bölüşüldüğü bir süreçte Samsun’dan başlayıp Sivas ve Amasya’da şekillenen bu mücadele, Ankara merkezli bir devletleşmeye doğru gider. Bu devletleşme bütün aşamalarıyla roman ve hikayelerimize yansır. İstanbul ve ülkenin dört bir tarafından gönderilen yardımların merkezi Ankara’dır. Kuvay-ı Milliye olarak adlandırılan vatanseverlerin kurduğu ordunun merkezi de Ankara’dır. Bu bildiride Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Ankara romanından yola çıkılarak Ankara’nın, Milli Mücadele sırasında ve sonrasında, bir başkent olma yolunda, nasıl bir değişim gösterdiği ve hangi misyonu üstlendiği ayrıca bu değişimin Türk Romanına nasıl yansıdığı üzerinde durulacaktır.

Keywords

Abstract

Taking stand from Ahmet Hamdi Tanpınar's description of “İstanbul” as “Out of the Stage", we can define Ankara as the heart of Anatolia and National Struggle. The National Struggle is a battle through which Turkish People were reborn from the ashes at the point of disapperance. The fact that it is also named as Independence War is an indicator for that. This war is undoubtedly the first struggle through which a nation stood up against Imperialists altogether. The literature of each nation bears the deep traces from Independence Struggle of that nation. Altough some intellectuals, primarily Ziya Gökalp, claim that Independence War is not treated in our literature enough, we can see that this struggle is used as the main theme or background in many novels, stories, poems and essays. We witness that some authors take stand from their own experiences and turn their observations into fiction in an autobiographic style in some of their works or they sometimes touch upon Independence War as a background without breaking the plotline of the novel or stody. In a process when the Ottoman Empire started to collapse in political, social and economic sense and to be shared as "Sick Man", this struggle which started from Samsun and was shaped in Sivas and Amasya headed towards a central state built in Ankara. This statization process reflects itself on our novels and stories with all stages. The center of the aids sent to İstanbul and all around the country was Ankara. The center of the army built by the voluntary patriots named Kuvay-ı Millî was Ankara. Based upon Yakup Kadri Karaosmanoğlu’s novel, Ankara, this paper will put emphasis on how Ankara showed an alteration in becoming of capital city, during and after the war of independence; what kind of charactreistics it undertook; and, how these elements were reflected in Turkish Novels.

Keywords