KLASİK USUL ESERLERİNE GÖRE MEZHEBİN KURUCU İMAMLIĞININ ANLAMI

Author:

Year-Number: 2015- 38
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : İlahiyat, İslam Hukuku
Number of pages: 463-471
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Hicri ikinci yüzyılın ortalarından itibaren fıkıh alanında birçok sistematik düşünce okulu (mezhep) kurulmuş ve bunlar yaklaşık iki yüzyıl içerisinde tüm Müslümanların benimsediği yapılar haline dönüşmüştür. Şüphesiz ki mezheplerin belirli imamların adlarıyla anılması basit bir isimlendirmeden ibaret değildir. Son dönemlerde bazı İslam hukuk araştırmacıları mezhebe ismini veren imamların bir mezhep kurmadıklarını, hatta bunların kendi dönemlerindeki mezhep kurmayan diğer fakihlerden bir farkının olmadığını dile getirse de klasik dönem usûl eserlerine bakıldığında mezhep imamlarının kendilerinden önceki ve sonraki diğer fakihlerden farklı faaliyetler icra ettikleri ve bu sayede kurucu imam olarak ön plana çıktıklarının belirtildiği görülmektedir. Cüveynî’yle beraber ele alınan bu husus daha ziyade sahabenin mezhebinin taklit edilip edilemeyeceği konusu ekseninde ele alınmakta ve kurucu imamların mezheplerinin birçok açıdan sahabî imamların mezhebinden farklı olduğu ve bu açıdan sahabî imamların değil, mezhep imamlarının tesis ettiği mezhebe bağlanılması gerektiği dile getirilmektedir. Bu çalışmada klasik usûl eserleri esas alınarak kurucu imamların faaliyetleri ele alınacaktır. Usûl eserlerinde bu konuyla ilgili dile getirilenler dikkate alındığında kurucu imamlarının üç farklı faaliyetinin ön plana çıktığı görülmektedir. Bu faaliyetlerin birincisi ve en önemlisi mezhebin kurucu imamların kendilerine kadar gelen geleneği okuyup eleyerek buradan bir içtihat usûlü tesis etmeleri, ikincisi geliştirmiş oldukları içtihat usûlüne dayanarak fıkhın bütün alanlarına ilişkin hükümler elde etmeleri, üçüncüsü ise çözüm buldukları meseleleri kayda geçirmeleri yani fıkhı tedvin etmeleridir.

Keywords

Abstract

Since in the half of the second hijri century, a lot of Islamic law (fiqh) school were founded and they became institutions to be adopted most of Muslims. Undoubtedly, to be mentioned with the name of same madhab imams (leader) is not simple naming. İn the contemporary debates even if some argued that the madhab leader din not found this madhab schools and there is no difference between them and another fakihs, when examined classical period usul writing, according to this usul writings, the leaders of madhabs were practicing different activities. With al-Cuwayni, this subject was take into consideration in the matter whether the madhab of sahabe could be followed or not. According to al-Cuwayni, the madhab of founder İmam’s was different from madhab of sahabe’s. Therefore it should be followed the madhab of founder İmam’s. In the study based on classical usul writings, we took into consideration activities of madhab leaders. Considered in the usul writings, it can be argued that three different activities emerged. The most important one of activities is that leaders the madhabs founded an ijtihad usul by examining and considering ancient tradition. Second one is that, based on the first one, they acquired general judgment (ahkam). The last one is that they collected the fiqh based on this datas.

Keywords