YAZILI KAYNAKLAR VE ARKEOLOJİK BULUNTULAR IŞIĞINDA, MEZOPOTAMYA’NIN ERKEN DÖNEMLERİNDEN YENİ ASUR DEVRİ SONUNA KADAR KRALLARIN AV FAALİYETLERİ

Author:

Year-Number: 2016- 45
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Eski Çağ Tarihi
Number of pages: 143-158
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Kral yıllıkları ve kitâbeler başta olmak üzere, çeşitli vesileler ile düzenlenmiş belgeler sayesinde, Mezopotamya’da kraliyet avcılığı hakkında birtakım değerlendirmeler yapmamız mümkün olmaktadır. Farklı dönemlerden ele geçen silindir mühürler, mühür baskıları ve bilhassa saraylardaki duvar kabartmaları da, avcılıkla ilgili bilgi veren en önemli görsel malzemeleri oluşturmaktadır. Şüphesiz avcılık, Mezopotamya’da krallar için sadece bir merak veya bir spor faaliyeti değildi aynı zamanda onların güç ve cesaretlerini göstermenin en etkili yollarından biriydi. Bilhassa, Asur krallarına ait kayıtlar, Mezopotamya’nın erken dönem silindir mühürleri ve yine Asur saraylarındaki duvar kabartmaları, kralların av faaliyetleri hususunda zengin bilgiler sunmaktadır. Kraliyet avcılığında, özellikle aslan ve boğa gibi güçlü ve tehlikeli hayvanların avlanması esastı. Oldukça güzel, ayrıntılı ve âdeta canlı gibi tasvir edilen av sahnelerine, Nimrud ve Ninive saraylarının duvarlarındaki rölyeflerde sıkça rastlanmaktadır. Bu rölyeflerde, kralların savaş arabası üzerinde, ayakta veya farklı pozisyonlarda, aslan ve boğa ile yaptıkları mücadeleler betimlenmiştir. Aslan ve vahşi boğa avı başta olmak üzere tehlikeli ve egzotik hayvan avcılığının bazı krallar için bir yaşam tarzı olduğu söylenebilir. Bunlar arasında Yeni Asur Dönemi krallarından II. Asurnasirpal ve Asurbanipal, yoğun avcılık merakı ile dikkati çekmektedir. Aslanlar ve vahşi boğaların yanı sıra fil, leopar, ceylan, geyik türleri, kuş çeşitleri, vahşi eşek, maymun, devekuşu ve adını bilemediğimiz daha pek çok hayvan da kralların avladığı hayvanlar arasındadır. Yazılı kaynaklar ve arkeolojik buluntular, bu tür bir avcılığın halk arasında değil, sadece saraya has bir kültür olarak geliştiğine işaret etmektedir. Krallar belgelerinde, avlanmayı tanrılardan öğrendiklerini söylemektedirler. Tanrılar tarafından onlara av hayvanları sunulduğundan ve avlanmaları için emir aldıklarından bahsederler. Bu kayıtlar, kralların ava giderken de tanrıların onayını ve yardımını aldıklarının göstergesidir. Krallar, kendi unvan ve sıfatlarından bahsederken de “aslan gibi” “vahşi boğa gibi” tanımlamalarla, güçlerini abartmışlar ve kendilerine vahşi hayvanların niteliklerini yüklemişlerdir. Bu çalışmamızdaki amaç, çiviyazılı kaynaklarda kraliyet avcılığına işaret eden bilgileri ve Mezopotamya’nın erken dönemlerinden Yeni Asur Devri sonuna kadar mevcut arkeolojik verileri bir araya getirerek bir değerlendirme yapmaktır.

Keywords

Abstract

We are able to evaluate the royal hunt in Mesopotamia thanks to some documents compiled for various reasons, especially kings’ annals and ınscriptions. The most important visual materials, which inform us about hunting, consist of cylinder seals, seal impressions and particularly wall reliefs in palaces collected from different periods. Hunting was without doubt not merely a passion or a sports activity for the kings in Mesopotamia but also one of the most effective ways to demonstrate their power and courage. Especially records of Assyrian kings, cylindear seals of early period of Mesopotamia and wall reliefs in Assyrian palaces are rich information sources about hunting activities of the kings. In royal hunt, hunting strong and dangerous animals such as lions and bulls was of great importance. Hunting scenes that were portrayed in detail, clearly and vividly are very common at the walls of Nimrud and Ninive palaces. In these reliefs king’s fighting with lions and bulls were depicted in a chariot or different standing positions of the kings. We can say that hunting dangerous and exotic animals was a life style for some kings especially hunting of lions and fierce bulls. Among these kings the most remarkable ones were Asurnasirpal II ve Asurbanipal with a deep passion in hunting in the New Assyrian period. Kings also hunted elephants, leopards, gazelles, deer species, birds, wild donkeys, monkeys, ostriches and other unfamiliar animals as well as lions and wild animals. Written sources and archaeological findings show that such kind of hunting was not been developed in society but only as a culture associated with the palace . Kings in their documents stated that they learned hunting from Gods. They also mentioned that the animals were presented by Gods for hunting and took order from them. These records demonstrate us that kings got permission and help from Gods before hunting. Kings named themselves ‘like a lion’ or ‘like a wild bull’ and exaggerated their powers and attributed themselves the features of fierce animals. In this study, we aim to evaluate the subject gathering information on royal hunt in cuneiform sources and archeological datas that available until the end New Assyrian Era from early periods of Mesopotamian.

Keywords