22 NİSAN 1926 İRAN-TÜRKİYE GÜVENLİK VE DOSTLUK ANTLAŞMASI’NIN BÖLGE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ANALİZİ (TÜRK-İNGİLİZ ARŞİV BELGELERİ ÇERÇEVESİNDE)

Author:

Year-Number: 2019- 74
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Türkiye Cumhuriyeti Tarihi
Number of pages: 411-423
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Türkiye ile sınırı olan İran, coğrafi konumu itibari ile Ortadoğu’nun kilit ülkelerinden biridir. Bölgenin hem kültürü hem de ekonomik olarak güçlü ülkesi olan İran, hem Ortadoğu siyasetinin de nabzını tutmakta hem de Ortadoğu siyasetinin belirlenmesindeki başlıca aktörlerden biri olmaktadır. Tarih boyunca Türk-İran ilişkilerinin dostane bir şekilde sürdüğünü söylemek doğru olmaz. Fakat bu durumun I. Dünya Savaşı sonrasında değişmeye başlamıştır. I. Dünya Savaşında komşusu Türkiye ile birlikte emperyalistlerin özellikle de İngiltere ve Rusya’nın saldırılarına maruz kalmıştır. Bu dönemde gizli antlaşmalarla parçalanma ve işgal süreci yaşayan İran ve Türkiye’de I. Dünya Savaşı sonrasında hem siyasi hem de ekonomik alanda Millilik ve Bağımsızlık vurgusu ön plana çıkmıştır. Türkiye’de Mustafa Kemal İran’da Rıza Şah liderliğinde köklü reformlar yapılmış milli ve bağımsız devletin temelleri atılmıştır. Türkiye komşuları ile dostluk ve barış temelli belirlediği dış politikası çerçevesinde 1 Mart 1921’de Afganistan, 16 Mart 1921’de Sovyet Rusya, 13 Ekim 1921’de Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile antlaşmalar imzalamıştır. Türkiye’nin dostluk temelli imzalamış olduğu antlaşmalar özellikle İngiltere’yi rahatsız etmiş bölgedeki baskın İngiliz egemenliğinin sonlanacağı inancını oluşturmuştur. Sovyet Rusya’nın İran ile 26 Şubat 1921’de bir başka antlaşma imzalanması sonrasında İngiltere’nin tedirginliği daha da artmıştır. Kafkasya’da Rus-İngiliz rekabeti artarken, Türk-İran ilişkilerine de önemli sorunlar damga vurmaya başlamıştır. İki ülke arasında bölgede çıkan ayaklanmalar nedeni ile sınır sorunları yaşanmıştır. Bu olumsuzluklara rağmen 1921 yılından itibaren her iki devlette ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla bazı adımlar atmışlar, fakat tam anlamı ile güven ortamının yaratılması mümkün olmamıştır. Buna rağmen 1921 yılından itibaren gösterilen bütün çabalar 1926 yılında iki ülke arasında güven duygusunun temin edilmesini sağlamıştır. Türkiye Tahran Büyükelçisi Memduh Şevket Bey ile İran Başveziri Mehmet Ali Furugi tarafından Tahran’da 22 Nisan 1926’da Güvenlik ve Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma Türkiye-İran ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir adımdır.

Keywords

Abstract

Iran and Turkey were key countries in the Middle East with nominal geographic location. Iran, is both a culturally and economically powerful country, is one of the main actors in the Middle East politics. It is not right to say that Turkish-Iranian relations have continued in a friendly way during history, but this situation began to change after the First World War. Britain and Soviet Russia which were imperialist counties during the First World War, attacked to Turkey and Iran. After the First World War, the terms of Nationalities and Independence were emphasis on both political and economic field in both countries which were disintegrated and occupated by the secret treaties at that time. National and ındependent states were established in Turkey by the leadership of Mustafa Kemal and by Rıza Shah in Iran. After National Struggale with emperialist, Turkey was signed agreements with Azerbaijan, Georgia and Armenia on October 13, 1921, with Afghanistan on March 1, 1921 and with Soviet Russia on March 16, 1921on the framework her foreign policy which was based on peace and friendship with neighbours. All these treaties were distrupted especially to Britain, was the main actor of this region, started to believe to decrease his sovereignity in this area. After Soviet Russia signed another treaty with Iran on February 26, 1921, the unrest of Britain increased even more. While the competition between Soviet Russia and Britain increased in the Caucasus, important problems come in to begin in the Turkısh-Iranian relations. Due to uprisings in this region, border issues had begun to rise between two countries. Despite of these negative actions, Turkey and Iran had taken some steps to develop relations since 1921, but it was not possible to create an atmosphere of trust between Turkey and Iran. In spite of these circumstances, all efforts since 1921 provided a sense of trust between the two countries in 1926. Therefore on April 22, the 1926 Security and Friendship Treaty was signed in Tehran between Turkey’s Tehran ambassador Memduh Şevket and Iranian Grand Vizier Mehmet Ali Furugi. This treaty is an important step in the development of Turkey-Iran relations.

Keywords