HASAN ALİ TOPTAŞ'IN BEN BİR GÜRGEN DALIYIM ADLI ESERİNDE İNSAN-DOĞA İLİŞKİSİ

Author:

Year-Number: 2019- 75
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Yabancı Dil Öğretimi
Number of pages: 35-46
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Çalışmada Hasan Ali Toptaş'ın Ben Bir Gürgen Dalıyım adlı eserinde söz konusu edilen doğa ve insan ilişkisi ele alınmıştır. Amaç, doğanın gözünden insanların dünyasına bir ayna tutmak, küreselleşen ve sürekli dönüşen dünyada insanın doğaya yaklaşımını, doğaya ve dolaylı olarak kendilerine verdikleri zararı ortaya koymaya çalışmaktır. Çalışma nitel olarak yürütülmüş olup, döküman analizi tekniği kullanılmıştır. Eserin kahramanı, Beş Parmak Dağlarında yaşayan genç bir gürgen ağacıdır. Kahraman bakış açılı anlatıcı, ormanda komşuları, ak sakallı meşe, köknar, çam ağaçları, ardıçlar ve daha birçok orman bitkisi ve hayvanla birlikte huzur ve mutluluk içinde yaşamını sürdürmektedir. Fakat çok geçmeden arkadaşlarının eşya yapımında kullanılmak için insanoğlu tarafından bir bir kesilip götürüldüğüne şahit olur. Yavaş yavaş insanların dünyasını anlamaya başlar. Her gün yeni bir katliamla karşılaşır. İnsanların doğaya nasıl acımasızca davrandıklarını ve insani duygularını nasıl kaybedip yozlaştıklarını keşfeder. Anlatımda yazarın şiirsel üslubu dikkat çekicidir. Kurgu ve kullanılan dilin uyumlu birlikteliği okumaya ayrı bir haz katmaktadır. Okuyucuyu doğa ve insan üzerinden metafizik düşüncelere de götüren gürgen ağacının öyküsü, sadece insanın beynine değil ruhuna da hitap ederek görünen gerçeğin ötesini görmesine imkân vermektedir. Toptaş, dili kullanırken onu herhangi bir aktarım aracı olarak görmez. Yazara göre dil, bir aktarım aracından çok düşünsel dünyada olanaklarını ve anlamını devamlı derinleştiren amaca dönüşür. Bu tür kurmaca anlatılarda gerçek dünyaya yapılan kesin göndermeler öylesine iç içe geçer ki, metinlerin açıkça söylemediği şeyler konusunda okuyucu bir takım çıkarımlarda bulunabilir. Eserin diğer bir önemli özelliği metinlerarası özellikler içermesi ve başka hikâyelerle alışveriş içerisine girerek metne yeni anlamlar yüklemesidir.Doğa ve insan ilişkisi kapsamında insanoğluna doğa bilinci verme amacıyla yazılmış eseri değerli kılan da kuşkusuz bu özelliğidir.

Keywords

Abstract

In this work, the relationship between human and nature beings which is mentioned in Hasan Ali Toptaş's work entitled Ben Bir Gürgen Dalıyım, has been discussed. The aim is to reveal the way human beings treat the nature and the harm that they give to it and indirectly themselves, by keeping the mirror to the world of people through the eyes of nature, in the world which is constantly transforming and globalizing. The study was carried out qualitatively and document analysis technique was used. The hero of the work is a young tree of hornbeam living in the Beşparmak mountains of the Aegean. The heroic point of view narrator lives in peace and happiness with its neighbors in the woods; white bearded oak, fir, pine trees, junipers and many other forest plants and animals. But before long, he witnessed that his friends were slaughtered and taken away by the human beings to be used in the construction of goods. He slowly begins to understand the world of people, discovering how they behave ruthlessly to nature, and how they lose their human feelings and become corrupt. In the narrative, the poetical style of the author is remarkable. The harmonious coexistence of fiction and the language used adds a distinct pleasure to reading. The story of the hornbeam tree, which takes the reader to metaphysical thoughts from nature and man, allows him to see beyond the reality that appears, by addressing not only his brain but also his soul. In using the language, Toptaş does not see it as a means of transmission. According to the author, language is transformed into a purpose that constantly deepens its possibilities and meaning in the intellectual world rather than a means of transmission. In such fictional narratives, certain references made to the real world are so intertwined that the reader can make some inferences about what the texts are not clearly saying. Another important aspect of the work is that it contains intertextual features and ascribes new meanings to the text by exchanging with other stories. In the context of nature and human relations, the aspect that makes this work worthy is written in order to give nature consciousness to mankind.

Keywords