Sömürgecilik ekonomik nedenlerle ortaya çıkmış olsa da birçok güçlü devletin yerlilere karşı ayrımcılık yapmasına ve onları kendilerini yaşam şekillerini kabul etmeye zorlamasına sebep olmuştur. Sömürgeci ülkeler yerli topraklara kendi dil, din, inanç, genel ve teknolojilerini götürmüş, yerlilerin yaşamına birçok değişiklik getirerek kendilerininkine benzeyen yeni bir yer yaratmaya çalışmışlardır. Bu inşa sürecinde hem toprakları sömürmüş hem de yerlilerin yaşam tarzlarına müdahale etmişlerdir. Yerlilerin toprakları ve yaşamlarında görülen bu değişim sürecine birçok yazar olumlu veya olumsuz bir şekilde eserlerinde yer vermişlerdir. Abdelrahman Munif ve Ivo Andrić, sömürgecilerin etkisiyle sırasıyla Harran ve Vişegrad kentlerinde görülen değişikliklerden bahseden yazarlar arasında yer alır. Andrić değişimin etkisine Munif kadar vurgu yapmamış olsa da her iki yazar da sömürgecilerin etkisiyle ortaya çıkan değişimin olumsuz yanlarını ortaya koymuşlardır. Bu çalışmanın amacı, Tuz Kentleri adlı eserinde Abdelrahman Munif’in ve Drina Köprüsü adlı eserinde Ivo Andrić’in Harran ve Vişegrad kentlerinin sömürgecilerce tahribini nasıl gösterdiklerini ortaya koymaktır. Abdelrahman Munif daha çok çağdaş meselelerden bahseden bir Arap yazar, Ivo Andrić ise kendi ülkesinin geçmişinden bahseden bir Sırp yazardır. Bu iki yazar birbirinden tamamen farklı edebi kültürlerden geliyor ve farklı dönemlerden bahsediyor olsalar da şehirlerin sömürgecilerden nasıl etkilendiklerini ortaya koyan bu romanlar yazarlar arasındaki bağı oluşturan unsur olarak karşımıza çıkar.
Colonialism, initially used for an economic purpose, led many powerful nations to discriminate against indigenous people, forcing them to accept their way of living. These colonialist countries brought their languages, religions, beliefs, traditions, and technologies to the native land, creating upheaval in the lives of the locals as they attempted to recreate their homelands in these new places. During this establishment process, colonizers both affected the land by exploiting it and the natives by interfering with their way of living. Many writers have represented this process of change in the lands and lives of natives in their works either in positive or negative ways. Abdelrahman Munif and Ivo Andrić are among those who characterized the effect of colonizers on changes in the cities of Harran and Višegrad, respectively. Although Andrić does not stress the impact of change in the novel as Munif does, both novelists show the negative aspects of change by the colonizers. The aim of this paper is to show how Abdelrahman Munif in Cities of Salt and Ivo Andrić in The Bridge on the Drina represent the destruction of Harran and Višegrad by the “colonizers”. Abdelrahman Munif is an Arabian writer and writes about more contemporary issues in his novel when compared with Ivo Andrić, who is a Serbian writer focused on the past of his own country. Although they belong to completely different literary canons and refer to different times within their novels, what connects them is their accounts of how the cities are affected by the colonizers.