Hz. Ali, Müslümanlar üzerinde derin tesirler bırakmıştır. Diğer Müslüman milletlerde olduğu gibi Türk milleti üzerinde de Hz. Ali’nin yeri bambaşkadır. O, hem Sünnî hem de Alevîler tarafından çok sevilmiş, kahramanlıkları yüzyıllar boyunca dillerden dillere anlatılagelmiştir. Sahabeler arasında fütüvvet, yani kahramanlık denilence akla ilk olarak o gelirdi. Cenk-nâme, yani gazavat-nâme türü Türk edebiyatında başta Hz. Ali olmak üzere Hz. Muhammed, sahabeler ve müelliflerin kendilerinin tahayyül ettikleri şahıslar etrafında dönen; genellikle Müslümanlarla, Hristiyanlar ve dine inanmayanlar arasında cereyan eden; hadiseleri, mübalağalı, mucizevî ve gerçekleşmesi mümkün olmayan olaylarla anlatan edebî bir türdür. Halka hitap ettiği için, umumiyetle halk diliyle yazılmıştır. Arap, Fars edebiyatında da cenk-name türüne rastlanır. Türk edebiyatında ilk cenk-nameler 14. yüzyılın başlarından itibaren yazılmaya başlamıştır. Makalemizde; halkımızın muhayyilesinde çok derin tesirler bırakmış, hikâyeleri dillerden dillere intikal etmiş en büyük halk kahramanlarından Hz. Ali’nin; Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda önemli görevler ifa etmiş olan Tursun Fakîh’in Cumhûr-nâme adlı eseri etrafında şekillenen menkıbevî bazı özellikleri nazara verilecektir. Bu eserden alıntılar yapılarak Hz. Ali’nin hayal dünyamızdaki yerinin ne kadar önemli olduğu gösterilmeye çalışılacaktır.
Hz. Ali has left great impact on Muslims. Hz. Ali also bears a very distinctive place in the imagination of Turkish people. He was loved by both Sunnis and Alevis, and his valor has been told for centuries. Among the companions of the Prophet Muhammed, he came first when heroism is mentioned. Cenk-nâme or gazavat-name, a kind of epic poetry, is a literary form that primarily revolves around Hz. Ali, Hz. Muhammed or other imaginary characters that the poets created. The evetns generally take place between Muslims or Christians or non-believers. These works narrate events in a magical, fabulous way; sometimes in an extraordinary manner that is impossible to happen. As they are addressed to common people, they were written in simple language. Cenk-nâmes are also present in Arbabic and Persian literature. The first examples of Cenk-nâmes in Turkish literature were written in the early 14th century. In this essay, some of the legendary characteristics of Hz. Ali, who has left great impact on our people’s imagination and whose stories has been told over and over for centures, took shape around Cumhur-nâme, the work of Tursun Fakih, who had great contributions in the formation of Otttoman State will be shown. By making quotations from this work, the importance of Hz. Ali in our imagination will be presented.