Özet Cumhuriyet döneminde, özellikle 1950’li yıllara kadar, ‘çağdaş Batı medeniyeti seviyesine ulaşma adına, bazı alanlarda işler direktiflerle yürütülmüştür. Emirle yürütülen çağdaşlaşma furyasından gerek dinî gerekse klasik müziğimiz de payına düşeni almıştır. Bu anlamda Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde, Türk Sanat Müziği/alaturka müziğin eğitim öğretimi müfredattan çıkarılmış (Aralık 1926), yaklaşık iki yıl (2 Kasım 1934-6 Eylül 1936) Türk halk ve Türk Sanat Müziğinin radyolarda okunması yasaklanmış, Batılı anlamda müzik üretimi için çeşitli girişimlerde bulunulmuştur. Bu yasakçı yaklaşım aynı dönemde dinî musikinin eğitim ve icra mekânlarını da yasak kapsamına almıştır. Yasakla birlikte bu kurumlar büyük ölçüde işlemez hale gelmiş ve bu alandaki çabalar da yasak ayin kapsamında değerlendirilmiştir. Bu çalışmada Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında pek çok alanda ortaya konulan çağdaşlaşma hareketinin musikiye yansımaları ele alınacaktır.
Abstract During the early republican period, especially until the 1950s, all affairs were carried out in a manner of chain of military command for the purpose of ‘reaching the level of contemporary Western civilization.’ Both religious and Turkish classical music got their share from this rush to “westernization” which was carried out from top to bottom manner. During the early years of the Republic, the instruction of Turkish Art Music/Alaturka Music was excluded from curricula (December 1926), for about two years (November 2, 1934 - September 6, 1936) radio stations were banned from playing Turkish Folk Music and Turkish Art Music. Moreover, various attempts were made so as to produce music in the western sense. In the same period, the education and practice venues of religious music education and were reduced to next to nothing, and any efforts to foster this genre of music were to be regarded as attempts to perform banned rituals. The present study deals with the effects on music of the modernisation movement staged in all areas during the early years of the Republican era.