Tarih boyunca dünya nüfusunun çoğunluğu kırsal yerleşmelerde yaşamış olsa da kentler özellikle sanayi devrimi ile hem büyüklük hem de sayıca hızlı bir gelişim gösteren yerleşmeler olmuştur. Yerleşme coğrafyası için en büyük yerleşim birimlerini ifade eden kentler, hem medeniyetin hem de ülkelerin gelişmişliğinin de göstergelerinden biridir. Sanayi devriminin en önemli yansımalarından biri şehirli nüfusla birlikte büyükşehirlerin artmasıdır. Ancak bir süre sonra büyükşehirlerin yönetimine ilişkin sorunlar ile karşılaşılmıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyükşehirlerde ayrı bir yönetim modeline ihtiyaç duyulmasının temel nedeni, şehirlerin oldukça büyümesi ve şehirleşme süreci ile ilgilidir. 2012 yılında 7 milyar kadar olan dünya nüfusunun yaklaşık % 50’si kentlerde yaşamakta iken bu oranın 2030 yılında % 60’lar düzeyinde olması beklenmektedir. Türkiye’de 1927 yılında 2 olan büyük kent sayısı 2011 yılında 149’a yükselmiştir. Metropolitan kent sayısındaki artış ise 1950 yılında İstanbul ile başlamıştır. 1990 yılında 15’e ulaşan sayı 2012 yılında 19’a yükselmiştir. 1982’de başlayan büyükşehir yönetimi süreci ise 2012 sonunda 29’a ulaşmıştır. Sayısal artışa rağmen büyükşehir belediyeleri halen yasal, idari, örgütsel ve kaynak kullanımına ilişkin sorunlar ile uğraşmaktadır. Büyükşehir yönetimleri için özel düzenlemeler gerekli olmakla birlikte bu düzenlemeler yetki kargaşası yerine sadelik ve hizmet sunumunda kalite ve kolaylığı sağlamalıdır. Modelde yerelliği artırıcı ve vesayet denetimini azaltıcı unsurlara yer verilmelidir.
Although most of the world population have lived in the rural areas during the history, cities have been the settlements which show development rapidly in terms of size and numerics after the industrial revolution. Cities that state the biggest settlements for settlement geography are one of the indicators of the country development and civilization. One of the reflections of Urban Revolution is increasing of the metropolitan cities together with population. However, after a while, it has been come across some problems related to management of metropolitan cities. As all over the world, the main reason of the need for a separate management model in metropolitans in Turkey is quite the growth of cities and urbanization process. While almost the 50 per cent of the world’s population which is 7 billion were living in urban areas in 2012, it is expecting that the rate will be approximately 60 per cent in 2030. Big city number was just 2 in 1927 in Turkey, it has reached to 149 in 2011. Increase of metropolitian city number has started with Istanbul in 1950. It has reached 15 in 1990, and after that reached 19 in 2012. Metropolitan management process that began in 1982 has reached 29 metropolitans until 2012. The metropolitan municipalities are still dealing with the problems as legal, administrative, organizational and resource use despite the numerical growth. Although it is necessary special arrangements for metropolitan governments, these arrangements must ensure ease of service delivery quality and simplicity. It should be placed increases the locality and given control of the mitigating factors in the model.