Öz Tanzimat’tan sonra Osmanlı Devleti’nde cereyan eden Batılılaşma hareketi ülkede bir takım gruplaşmalara ve farklı felsefi ve siyasi tavır alışlara sebep olmuştur. Bazı aydınlar ülkenin içine düştüğü bu buhrandan kurtuluşun Batı’yı örnek almakta, bazıları ise köklerimize dönerek İslamiyet’e tutunmakta olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bunun yanı sıra çareyi Türkçülük gibi bambaşka bir fikir akımında görenler olmuştur. Batılılaşma ile meydana gelen kafa karışıklığına sunulan bir diğer çözüm önerisi ise, milliyetçiliğe yeni bir ifade şekli getiren Anadoluculuk akımıdır. Bu akım, felahın, Türk milletinin gerçek ve öz toprakları olan Anadolu coğrafyasında yeşereceğini ümit eder. Onlar, öncelikle kavramlar üzerine düşünüp Türk kimliğini yeniden tanımlamakla işe başlayarak felsefi bir tutum göstermişler ve millet olma şuurunu da topraklarda gizlenen aşkın bir varoluşta bulmuşlardır. Bu fikirlerini yaymak için ise Anadolu Mecmuası’nı neşretmişlerdir. Mehmet Halid Bayrı, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Mükrimin Halil Yinanç ve Hilmi Ziya Ülken gibi dönemin önemli fikir adamları mecmuada çıkan yazılarıyla Anadoluculuk fikrinin yayılmasında etkili olmuşlardır. Bir Anadoluculuk mesleği ve ilmi kurma arzusu ile yola çıkan Anadolu Mecmuasının amacı, bu coğrafyanın bağrında vücuda gelmiş Türk kültürünü, Türk medeniyetini ilmi bir metotla evvela Türklere, daha sonra tüm dünyaya ilan etmektir. Felsefi, coğrafi ve tarihi temelleri olan bu akımın yayın organı olan mecmuada düşünce yazılarına olduğu kadar Türk coğrafyasına, geleneklerine ve tarihine ilişkin yazılara da yer verilmiştir. Bu çalışma, Anadoluculuk hareketinin yayın organı olan Anadolu Mecmuası’nı Türk Düşünce Hayatı açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Abstract The modernization movement which began after the political reforms made in the Ottoman State in 1839 caused some grouping and different philosophic and political attitudes in the state. Some intellectuals suggested that the state would be rescued using western civilization forms and examples, and some said that we should follow our roots and Islam. Besides, some intellectuals suggested that the Turkism is the only solution for the current problems. Another solution to confusion caused by modernization was the Anatolianist movement which was an alternative approach to patriotism. The people in this movement anticipated that the wellbeing of the country would be born and raised in Anatolian lands where belongs to Turkish nation. Anatolian movement followers redefined the Turkish identity first using related concepts. They stated that the comprehension of being a nation was hidden in mother Anatolia. To be able to spread their thought, they issued the Journal of Anatolia. The respectable intellectuals such as Mehmet Halid Bayrı, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Mükrimin Halil Yinanç and Hilmi Ziya Ülken were became very affective to introduce Anatolianist movement in the country with their articles. The purpose of the Journal of Anatolia was to introduce Turkish culture and civilization which was shaped in these land to the Turks and then to the world using scientific methods. For this purpose they wanted to create an Anatolian scholar and science. In the journal, media organ of this movement had philosophical, geografic and historical elements were written about Turkish geography, customs and history as well as articles. The aim of this research is to evaluate Journal of Anatolia, the media organ of Anatolianist movement, in terms of Turkish Thought.