Cumhuriyet dönemi şair ve yazarları arasında olan Sabahattin Kudret Aksal, eserlerinde kent insanın gündelik hayat mücadelesi ve çatışmasını ele alır. Sıradan küçük adamın-insanın, zaman, mekân ve nesnelerle kuşatılmışlığı, yaşama katılma reflekslerini, felsefik ve psikojik öğlerle eserlerine taşyan yazar, öykülerinde olaylardan ziyade durumuları irdeler. Öyküleri yapı ve izlek bakımdan sağlam olan yazar, benöyküsel öyküleriyle öykü dünyasında kendine yer bulur. Sabahattin Kudret Aksal’ın ‘Soyut Oda’ adlı eseri de benöyküsel bir öyküdür. Yazar ‘Soyut Oda’ adlı öyküsünde bireyin zaman, mekân ve değişen dünya karşısında kendini yeniden kurma çabasını vurgular. Öykü kişisi, Ali Numan Bey’in kendini yitik saydığı zaman ve uzamdan kaçarak kendi benliğine yönelmesi, öykünün temel dokusunu oluşturur. Sabahattin Kudret Aksal’ın ‘Soyut Oda’ adlı öyküsü; bakış açısı, olay, kişi, zaman, mekân ve temel izlekler açısından yazarın öykülerinin genel bir çıkarımı niteliğindedir.
Sabahattin Kudret Aksal, who is among the poets and authors of the republic period, deals with the daily life struggle conflict of the cityman in his works. The author carrying the siege mentality of the every short man with the time, place and objects and his joining reflexes into the life in his works via philosophical and psychological elements studies the situations rather than the events in his stories. The author whose stories are firm with respect to the structure and the theme has a place with the ego-narrative stories in the story world. Sabahattin Kudret Aksal’s work called ‘Soyut Oda’ is an ego-narrative story. In his story called ‘Soyut Oda’, the author emphasizes the in