Sosyal devlet olmanın temel sorumluluklarını yerine getirmekte önemli bir yere sahip olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (mülga SHÇEK); koruyucu ve önleyici hizmetlerin yanında korunmaya, iyileştirmeye, bakıma veya yardıma muhtaç çocuk, genç, kadın, aile, özürlü ve yaşlılarımıza koruma ve bakım hizmetini sürekli yatılı ve gündüzlü olarak vermektedir. Ülkemizde ve Dünyada yaşanan sosyal değişmeler ve gelişmelere paralel olarak her geçen gün yeni ihtiyaç grupları ve hizmet alanları ortaya çıkmakta, bu ihtiyaç gruplarına yönelik kurumsal ve bireysel alternatif hizmet modelleri geliştirmek zaruri hale gelmektedir. Bu çerçevede son yıllarda çocuk, kadın, yaşlı, özürlü ve yoksullara yönelik hizmet ve alanlarda ciddi bir yenilenme yaşanmaktadır. Sosyal hizmetlerin hedef kitlesine sunulacak hizmetler profesyonel bakış açısı ve doğru konuşlanma ile daha ileri seviyelere taşınabilir. Bakanlığın yeni hizmet anlayışında; özellikle bakım hizmetlerinde her bireyin sağlıklı bir aile ortamında, insan onuruna yakışır şekilde yaşama hakkının olduğu gerçeğinden hareketle çocuk, özürlü ve yaşlıların kurum bakımı yerine aile yanında bakımlarının sağlanması esas alınmaktadır. Bunun için aileler ekonomik ve psiko-sosyal açıdan desteklenmektedir. Ancak bu hizmetler merkezden yönetilerek yürütülmekte ve bir takım aksaklıklar doğurmaktadır. Sosyal yardımlarda olduğu gibi (SYDV) sosyal hizmet alanında da dezavantajlı kesimlere verilen hizmetlerin yerinden yönetilmesi ve uygulamaların yerel şartlara, hizmet grubuna ve sorun alanına göre ayrıştırılarak müracaatçı odaklı uygulanması verimliliği artıracak ve maliyetleri de düşürecektir. Sosyal hizmetlerin insan haklarının esas alındığı, halkın gönüllü katkı ve katılımının sağlandığı, yerinden yönetim ilkelerinin uygulandığı, sunulan hizmetlerin merkezi yönetimin yanı sıra halk tarafından denetlenebildiği, planlı ve programlı bir yapıyla (yerel kuruluşlar) yürütülmesinin sağlanması gerekir. Hizmetler yerel yönetimlere bırakılırken programların yeterlilikleri, standartlarının oluşturulması ve ülke genelinde dengeli uygulamaların yapılması temel merkezi politika olmalıdır. Bu makale, teorik bir çalışma olup, sosyal hizmetlerin yerinden yönetim tarafından verilmesinin gerekliliği ve verimliliği üzerinde durulmuştur.
The Ministry of Family and Social Policies (mülga SHÇEK) that holds an important place in carrying out the basic responsibilities of being a social state, provides daily and long-term boarding care services for the children in need of protection and care, youngsters, women, the disabled and elderly people beside protective and preventive services. In parallel with the social changes and developments in the world, recent needers and service areas emerge and therefore, it becomes indispensible to create new service models. In this context, a severe renewal is being experienced in services provided for children, women, the disabled and the poor. Services which are offered to target group’s social work, can be improved by a professional perspective and a right deployment. The protection of right to live in a healthy family environment - instead of institutional care – which accords with the human dignity is the main concern of the new service approach of the Ministry for all service users including children, the disabled and the elderly people. For this aim, families must be supported economically and psycho-socially. However, centralized management of the process can cause a variety of flaws. Decentralized management of the service offered the disadvantaged groups and the client-based practice of the applications according to the local circumstances, the served group and the related issue in the field of social work will contribute to efficiency and decrease the cost as is the case with social benefits. Social services must be conducted through a planned and programmed structure (local institutions) in which humans rights are taken into consideration, people’s voluntary contribution and participation is secured, decentralized management rules are applied and the offered service is carried out not only by central administration but also citizens. Sufficiency of programmes, creating standards and making balanced implementation throughout the country must be the main central policy. As being a theoretical study, this paper lays stress on the importance and necessity of decentralized social services.