Leydi Mary Wortley Montagu 1716 ve 1718 yılları arasında diplomat olan eşinin görevi nedeniyle Osmanlı topraklarını ziyaret etmiştir. Bu ziyareti sırasında mektuplarında Osmanlı topraklarındaki gözlem ve tecrübelerini yazmıştır. Doğu kültürüne ait olan harem, müzik, eğlence, din, moda, yaşam tarzı ve Osmanlı kadını hakkındaki gözlemlerinden bahsetmiş ve yorumlamıştır. İngiliz elçisinin karısı olan leydi Montagu İstanbul’da saraya ve hareme girebilmekteydi. Bu ayrıcalık, dönemin diğer yazarlarına göre ona avantaj sağlamış ve doğu kavramları hakkında kendi edindiği tecrübelerini yazılarına yansıtmıştır. Yazılarında Doğuya özgü olan hamam ve peçe gibi kavramları kendince yorumlanmıştır. Montagu bu mektuplarda Osmanlı kadınını özgür olarak anlatmıştır. Doğulu kadınını hem erkek egemenliği altında olmayan, hem de kendi ekonomik özgürlüğü olan kadınlar olarak betimlemiştir. Peçe, onun için doğulu kadına özgürlük kazandırmakla birlikte, hamam, sadece kadınların bir araya geldiği ve erkekler tarafından rahatsız edilmeden rahatladıkları, birlikte konuşup, eğlendikleri bir kahvehane olarak tasvir edilmiştir. Bu resmedilişle Montagu’nun doğulu kadınları diğer batılı yazarların betimlemelerinden ayrılmaktadır. İlk bakışta, Montagu’nun Osmanlı kadınına bakış açısı farklı gibi gözükse de bazı noktalarda geleneksel oryantalizm tasvirlerine katılmaktadır. Yazıda ayrıca Doğu ve Batı halkları arasındaki farklılıkları vurgulamaktadır. Bu makale leydi Montagu’nun mektuplarındaki doğulu kadının resmedilişine odaklanıp, bu bakış açısının ve yorumunun oryantalizmin genel bakış açısına nasıl karşıt olduğunu ve ayrıca nasıl katkıda bulunduğunu incelemektedir.
Lady Mary Wortley Montagu visited the Ottoman Empire between 1716 and 1718 as the wife of the British ambassador. During her journey she wrote letters about her observations in Constantinople. She portrayed the harem, hamam and the Oriental women, besides their life styles, fashion, music, religion, amusement and many other aspects of the Oriental world. Montagu’s Oriental women were portrayed as independent in