Cep telefonu, tablet gibi teknolojik cihazların hayatımıza daha çok girdiği ve onlarsız bir zaman geçirmediğimiz günümüzde yazılı kaynaklardan görsel-işitsel kaynaklara doğru önemli bir geçiş yaşıyoruz. Bu görsel-işitsel kaynakların ülkeler ve kültürler arasında dolaşımı ise çeviri sayesinde olmaktadır. Görsel-işitsel kaynakların önemli bir türü olan filmlerin çevirisi genel olarak iki şekilde, dublaj veya altyazı olarak yapılmaktadır. Filmler sadece yapıldıkları ülkede değil aynı zamanda dünya çapında pazarlanarak başka ülkelerde de geniş bir izleyici kitlesi tarafından izlenmektedir. Çevirinin sadece diller arası bir aktarım olmadığı aynı zamanda kültürlerarası bir aktarım olduğunu da göz önüne aldığımızda çevirmeni toplumlar arasındaki kültürel farklılıklardan dolayı çok büyük zorlukların beklediğini tahmin edebiliriz. Dil dışı kültürel unsurların hedef kültürde birebir veya benzer karşılıklarının olmadığı durumlar çevirmenler için oldukça zorlayıcı bir durum oluşturmaktadır. Bu yüzden çevirmenin sadece iki dilli değil, aynı zamanda iki kültürlü de olması gereklidir. Altyazıda var olan yer ve zaman kısıtlamasından dolayı altyazı çevirmeninin edebiyat çevirmeninin sahip olduğu açıklama ve dipnot yazma gibi bir şansı yoktur. Bu gibi zorlayıcı durumlarda çevirmenler farklı stratejiler izlemek zorundadır. Bu çalışmada konumuz dil dışı kültürel unsurların altyazı olarak aktarılması olduğundan bunu yörüngeye alarak bir model geliştiren Pedersen’in stratejilerini ele alacağız. Pedersen’in stratejileri Venuti ölçeği dediği yabancılaştırmadan yerlileştirmeye doğru bir sıra izlemektedir. Ve bazı stratejiler bildiğimiz çeviri anlamında çeviri olmadığından Pedersen’e uyarak çeviri terimi yerine aktarım terimi kullanılmıştır.
Today when technological devices such as mobile phones and tablets enter our lives more and more and we spend an enormous amount of time with them, we are experiencing a significant transition from written sources to audiovisual ones. The circulation of these audiovisual sources between countries and cultures is through translation. Film translation, which is an important type of audiovisual source, is generally done in two forms, dubbing or subtitling. Films are watched by people not only in the country they are made, but also around the world by a large audience in other countries through marketing. When we consider that translation is not only a interlingual transfer but also an intercultural transfer, we can imagine that great difficulties await the translator due to the cultural differences between societies. Situations in which extralinguistic cultural elements do not have the same or similar equivalents in the target culture are very challenging ones for translators. That’s why translators need to be bicultural as well as bilingual. Because of the space and time constraints that exist in subtitling, subtitle translator does not have the chance of writing footnotes or give explanations unlike the literary translator. In such challenging situations translators have to develop different strategies. In this paper, since our topic is the rendering of extralinguistic cultural elements in subtitling, we will use Pedersen's strategies, who develop a model for rendering extralinguistic cultural elements. Pedersen's strategies follow a path, which he called Venuti scale, from foreignization to domestication. And because some strategies are not translations in the sense of translation that we know, we use the term rendering instead of translation in accordance with Pedersen.