1878 yılında İngilizler Kıbrıs’ın idaresini Osmanlılardan devraldıktan sonra adanın yönetimi konusunda önemli bir problemle karşılaştılar. Ada’da iki halk olduğu için iki farklı dil ve kültür söz konusuydu. Ada’yı yönetmeye başlayanların dili ise yerli halkın dillerinden tamamen farklıydı. Sonuçta Kıbrıs’ta üç dilin varlığı söz konusuydu. Özellikle Kıbrıs’ta görev yapan İngiliz memurların yerli halkları anlayabilme ve onlara kendilerini anlatabilmesi iyi bir yönetim için gerekli bir koşuldu. Sağlıklı iletişimi temin için ilk olarak Kıbrıs’taki İngiliz idaresinin tesis ettiği resmi gazete üç dilde (Türkçe, İngilizce ve Rumca) yayına başladı. Halka iletişim konusunda ise hükumet için çalışan tercümanlar vardı ama bu yeterli değildi. Bu nedenle bir İngiliz hâkimin veya Kaymakamın idare ettiği ülkenin insanlarının dilini bilmesi, onları anlaması ve onların diliyle kendini anlatması ya da orta halli bir İngiliz memurun hizmet etmekle mükellef olduğu insanlarla aynı dili konuşması, Kıbrıs’taki İngiliz idarecilerce bir gereklilik olarak görülmüştür. Bu düşüncenin bir sonucu olarak 1884 yılında bir kararname çıkarılmış ve uygulamaya geçilmiştir. Kararnameye göre İngiliz memurlar (hâkimler, kaymakamlar, orta halli memurlar vb) adada konuşulan yerli diller olan Türkçe ve Rumca öğrenmekle mükellef tutulmuşlardır. Bu çalışmanın amacı, 1884 Kararnamesi çerçevesinde, 1878-1908 yılları arasında Kıbrıs’taki İngiliz memurlara Türkçe ve Rumca öğretmek için uygulanan yöntemler, sınav usulleri, değerlendirme yöntemleri ile bu girişimin sonuçlarını ele almak, dil öğretim yöntemlerini değerlendirmek ve yabancı dil öğretimi tarihine Kıbrıs örneğiyle katkıda bulunmaktır.
Having occupied Cyrus in 1878, the British confronted a pivotal problem. Since Cyprus had two different peoples, Turkish Cypriot and Greek Cypriot, there was two different language and culture. In addition to this, the language of the rulers was also different. As a result there were three languages in Cyprus. The problem was to contact with the local peoples, the Turkish Cypriot and Greek Cypriot. In other words, the British officials working in Cyprus had to understand the peoples living in Cyprus and communicate with them successfully. Firstly, the Cyprus official gazette published by the Government was printed in three languages. To contract with the local peoples, there were translators but it was not enough for a fruitful administration. Thus, it was understood that the stuff all, especially judges and commissioners, had to speak, write and read the local languages, the Greek and Turkish. As a result the British administration in Cyprus made a regulation concerning the local languages of Cyprus on 10 August 1884 and it was published in the Cyprus Gazette on 16 August 1884. According to it, the British stuff, such as judges, commissioners and ordinary officials had to learn the Turkish and Greek. The aim of this study is to describe and evaluate this attempt by the British rulers in Cyprus from 1878 to 1908. In addition to, it will be attempted to reveal the examination and evaluation methods, and results of this practice. Consequently this article will contribute both the history of the foreign language teaching and history of Cyprus.