Look Back in Anger (1956) İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere!nin işçi sınıfının yaşam beklentilerini yansıtırken, egemen sınıfın politik tutumunu sorgular. Jimmy Porter kendi özyaşamsal ‘öfkesini' anlatmaktan kaçınamayan, ancak alt orta sınıfın ‘öfkesini' savunan hevesli bir temsilci karakterdir. Jimmy, toplumdaki sosyal durgunluğun nedenlerini tartışır ancak öz yaşamındaki gerçekler ile söyledikleri birbirini tutmayan bir kaybedendir. Üstlendiği fedakar liderlik rolü ile bireylerin uyanmalarını ve hayatın gerçeklerini hissetmelerini sağlamaya çalışır, ancak kendi öz yaşamından kalan saplantısı, çevresindeki insanlara karşı ‘bakıcı’ bir tutum takınmasını kalıcı hale getirir. Jimmy, henüz on yaşında iken, İspanyol Sivil Savaşında yaralanan babasına bir yıl süre ile bakıcılık yapar. Babasını ölürken izlemiş olması ve şahit olduğu annesinin kayıtsız tutumu, Jimmy’de başa çıkamadığı bir ‘öfke’ yaratır. Öz yaşamından edindiği bu ‘öfke’ genellikle ülkesinin siyasi konumuna karşı duyarsız olan insanlar için duyduğu ‘öfkeye’ baskın çıkar. Bu makalede Jimmy Porter'ın idealist bir rol üstlenerek, toplumsal ve öz yaşamsal ‘öfkeyi' aktarmaya çalışırken kurtulamadığı öz yaşamsal takıntısı irdelenecektir.
Look Back in Anger (1956) reflects the life expectancies of working class in postwar England, questioning the political attitude of ruling class. Jimmy Porter is a keen spokesman character to defend the ‘anger' of lower middle class but fails to escape revealing the ‘anger' of his biographical background. He discusses the reasons for social inertia but is a loser of relative deprivation in his private life. Jimmy has a self-sacrificing role in his leadership to awake and make the i