Diyarbakır, Jeopolitik önemi açısından ilkçağlardan bu yana Akdeniz'i Basra Körfezine ve Karadeniz'i de Mezopotamya'ya bağlayan çok önemli stratejik bir konumda yer almaktadır. Diyarbakır, hem İslam öncesi hem de İslam sonrası dönemde önemini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. M.S. 639 yılından sonra bölgenin büyük bir kısmı başta Diyarbakır, Mardin, Urfa gibi şehirler olmak üzere Arap Müslümanlarının eline geçmiştir. Bu devirden sonra Diyarbakır sırasıyla; Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Büveyhiler ve Mervanoğulları (Mervaniler)'nın eline geçmiştir. Bu devletler sayesinde İslamiyetle tanışmış olan Diyarbakır'da günümüze kadar pek çok eser intikal etmiştir. Selçuklu ve Artuklu dönemlerine kadar, Diyarbakır'da hakimiyet kurduktan sonra devlet olarak karşımıza çıkan uluslardan biri de Mervanoğulları olmuştur. Mervanoğulları'nın Diyarbakır'da hakimiyet kurmalarına kadar geçen süre zarfında Oğuzların 1085-1093 yılları arasında buraya sık sık akınlar düzenlediği görülmektedir.Türklerin Anadolu'ya ilk geliş tarihleri sayılan Selçuklu devrinden önce de Diyarbakır ve civarına akınlar yapmaya başlamış ve bu dönemde bu akınlar daha da yoğunlaşarak devam etmiştir.Selçuklu Sultanı Alp Arslan zamanında Mervanoğulları hakimi Nizamuddevle Nasr, Sultan Alp Arslan'a gelerek bağlılığını arz etmiştir. Mervaniler, 1085 yılından yıkılışlarına kadar geçen süre zarfında Selçuklular'a bağlı bir Emirlik olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Diyarbakir has been in a crucial strategic position since the early ages in terms of geopolitical importance, linking the Mediterranean to the Gulf of Basra and the Black Sea to Mesopotamia. Diyarbakır kept its significance both before Islam and in the post-Islamic period, and it has come up today. After A.D. 639, a large part of the region, especially the cities of Diyarbakir, Mardin and Urfa, was captured by Arab Muslims. After this period Diyarbakir was captured by; The Umayyads, the Abbasids, the Hamdanis, the Buwayhids, and the Merwanids respectively. Diyarbakir, honored with Islam thanks to these states, bares many artifacts transferred to the day. Until the Seljuk and Artuqid periods, the Marwanids became the state that dominated Diyarbakır. Until the period between the years of 1085-1093 when the Seljuk Empire established dominance in the city, we see that the Oghuzs frequently organized raids here. The Turks started to come to Anatolia after the Dandanakan War in 1040 and after the Battle of Malazgirt, they were transferred to the region intensely. Before the Seljuk period, which was considered as the first arrival date of the Turks to Anatolia, the raids started in and around Diyarbakir and these influxes continued to intensify in this period. During the time of the Seljuk Sultan Alp Arslan, Nasr al-Dawla, the ruler of the Marwanids, came to Sultan Alp Arslan and offered his loyalty. The Marwanids continued their existence as an Emirate of the Seljuks until their collapse in 1085.