Mobbing, son yıllarda çalışma yaşamına ilişkin ön plana çıkan ve tartışmalara neden olan önemli konulardan bir tanesidir. Mobbing olgusu iş hayatı için ilk kez 1980’li yıllarda tanımlanmış, bu tarihten sonra 1990’lı yıllarda özellikle Avrupa ülkelerinde ve tüm dünyada mobbingle ilgili olarak yapılan araştırmaların sayısı hızla artmıştır. Türkiye’de ise mobbing ile ilgili bilimsel çalışmalar 2000’li yılların başında ortaya çıkmaya başlamış ve konuya yönelik ilgi bu yıllarda artmıştır. Mobbing olgusu genellikle kamu çalışanı ile özel sektör çalışanı açısından bir fark gözetilmeden incelemekle birlikte, konu Türkiye’deki kamu örgütleri açısından oldukça yenidir. Bu sebeple kamu örgütlerinde hangi davranışların mobbing olarak tanımlanacağı, mobbingle ilgili olarak hangi parametrelerin belirleneceği mutlak suretle tartışmaya açılmalıdır. İkinci olarak hali hazırda mobbingle ilgili olarak tatmin edici bir yasal düzenlemenin olmadığı, mobbinge uğrayan mağdurların izleyecekleri yolun belirsiz olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte Türk hukuk sistemi, özel hukukta mobbing kavramına doğrudan yer vermekteyken kamu personeli için henüz doğrudan yasal bir düzenleme yapılmamış olması, kamu personelini ilgilendiren mevzuatın mobbing açısından incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu eksiklikten hareketle çalışma, kamu örgütleri açısından mobbing olgusunun mevzuat üzerinden incelenmesini de hedeflemektedir. Özetle yapılan çalışmada kamu sektöründe özel sektöre göre geri planda kalmış olan mobbing kavramının kamu örgütleri açısından her boyutuyla ele alınması ve bu alanda ne gibi düzenlemeler yapılması gerektiği tartışmaya açılmaktadır.
Mobbing is one of the most important issues that have emerged in the forefront of working life in recent years and cause debate. The mobbing phenomenon was first described in 1980s for business life, and after that date the number of studies conducted in the 1990s, particularly in European countries and all over the world, has been rapidly increasing. Scientific studies related to the mobbing in Turkey has begun to emerge in the early 2000s and interest in the subject has increased in this year. Mobbing cases examined, but usually without considering a difference in terms of private sector working together with public employees, the issue is quite new in terms of public organizations in Turkey. For this reason, what kind of behaviors should be defined as mobbing in public organizations, and which parameters should be determined in relation to mobbing should be discussed in absolute terms. Secondly, it has already been determined that there is no satisfactory legal regulation regarding mobbing, and that the path to the victims who are suffering from mobbing is uncertain. Nevertheless, the Turkish legal system is directly involved in the concept of mobbing in private law, and it is necessary to examine the legislation related to public personnel from the point of view of mobbing. Based on this deficiency, the study also aims to examine the mobbing phenomenon in terms of public organizations through legislation. In summary, in the study carried out in the public sector, the concept of mobbing, which has been a backward plan according to the private sector, is discussed in every dimension in terms of public organizations and what sort of arrangements should be made in this area is open to debate.