İkinci Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan tarihsel süreç (1908-1923), Osmanlı-Türk toplumunda sosyal ve kültürel açıdan derin etkileri olan bir dönemdir. Bu süre zarfında sosyal hayattaki değişim ve dönüşümler edebiyat eserlerinin konusunu oluşturmuş; dönemin zihniyeti, düşünce yapısı, kültürü, yaşayışı, din ve inanç algısı hâliyle romanlara yansımıştır. Bu dönem içinde kaleme alınan romanlarda genelde sosyal ve siyasal temalar ağırlıklı olarak işlenmiş olup toplum ve bireyin yozlaşan yönünü gösteren batıl inançlar da bazı romanların temasını ve içeriğini oluşturmuştur. Dolayısıyla çalışmada, 1908-1923 yılları arasında yayımlanan ve seçilen elli roman batıl inançlar etrafında incelenmiştir. Çalışmada öncelikle giriş bölümünde batıl inançlar üzerinde durulmuş; bidat, hurafe ve halk inanışları hakkında bilgi verilmiştir. Ardından okunan romanlar, elde edilen bulgularla oluşturulan yedi temel başlık altında batıl inançlar açısından tahlil edilmiştir. Sonuç ve değerlendirme bölümünde de elde edilen bulgular neticesinde kısa bir değerlendirme ve yorum yapılmıştır. 1908-1923 yılları arasında yayımlanan ve incelenen dönem romanları içinde Hüseyin Rahmi başta olmak üzere kimi romancıların eserlerinde din ve inanç konusundaki eleştirilerini batıl inanışlar etrafında yoğunlaştırdığı görülür. Döneminin toplumsal yaşamından izler taşıyan romanlarda geçen cin, peri, muska, tılsım, nazar, sihir, büyü, uğursuzluk gibi asılsız inançlar halk arasında yaygın olarak varlığını sürdürür. Roman kişileri daha çok ya kendilerine çıkar sağlamak ya da çaresiz kaldıkları durumlarda hurafelere ve yanlış inanışlara eğilim gösterirler.
The historical process from the Second Constitutional Era to the Republic (1908-1923) is a period of deep social and cultural impact in Ottoman-Turkish society. During this time, changes and transformations in social life were the subject of literary works; the mentality of the period, the mindset, culture, life, perception of religion and belief are reflected in the novels. In the novels written during this period, the social and political themes are generally covered, and superstitious beliefs showing society and the corrupt side of the individual constitute the theme and content of some novels. Therefore, fifty novels published between 1908-1923 and selected are examined around superstitious beliefs. The study focused primarily on superstitious beliefs in the introduction; information about innovation, superstition and public beliefs. Afterwards the novels that were read were analyzed in terms of superstitious beliefs under seven main topics created by the findings. As a result of the findings obtained in the results and evaluation section, a short evaluation and interpretation was made. Among the period novels published between 1908 and 1923, it is seen that some novelists, especially Huseyin Rahmi, concentrated their criticisms of religion and belief on superstition around superstition. Unfounded beliefs such as gin, fairy, amulet, talisman, evil, magic, magic and ominousness, which are mentioned in novels that bear traces of the social life of his time, continue to exist widely among the people.Roma people tend to superstition and false beliefs, either to benefit themselves or to be helpless.