Van Gölü çevresinde Ahlât merkezli, 1100 ile 1208 yılları arasında hüküm süren Ahlâtşahlar Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerinden birsidir. Kurulduğu toprakların verimli olması ve ticaret yollarının kavşağında bulunması sebebi ile dönemin önemli beyliklerinden birisi olan Ahlâtşahların imar faaliyetleri hakkında tarihi kaynaklar ayrıntılı bilgiler vermekle birlikte günümüze birkaç yapı kalıntısı dışında çok şey ulaşmamıştır. Beyliğin önemli merkezlerinden birisi olan Erciş, Anadolu kapılarının Türklere açılmasının ardından Ahlâtşahlar döneminde altın çağlarından birini yaşamıştır. Bu döneme ait yapıların bulunduğu Erciş Kalesi’nin 1841 yılında Van Gölü sularının yükselmesi sebebiyle tahliye edilmesinin ardından kaledeki yapıların taşlarının sökülerek taşındığı ve yeni şehrin imarında kullanıldığı bilinmektedir. Erciş’te Kasımbağı Mahallesi’nde tespit ettiğimiz 585 H, 1189-1190 M. tarihli mescit kitabesi de bu tarihte buraya getirilmiş olmalıdır. Halk arasında ziyaret yerine dönüştürülen ve etrafı duvarlarla çevirili bir alanın ortasında bulunan kitabe üzerinde yer alan damgalar ile dikkat çekmektedir. Bu damgalardan iki tanesi Selçukluların da mensup oldukları Kınık boyunun damgalarına benzemektedir. Bir damga ise mescit kitabesinde yer alan tarihte beyliğin başında bulunan Seyfeddin Bektemür’ün sikkesi üzerinde karşımıza çıkmaktadır. Ahlâtşahlar döneminde inşa edilen camiler içerisinde tarihi kesin olarak bilinen tek cami kitabesi olan bu kitabe, üzerinde yer alan damgalarla birlikte Ahlâtşahlar dönemi mimari envanteri ve erken dönem Anadolu Türk cami mimarisi envanteri açısından büyük önem arz etmektedir.
Ahlatşahlar, settled around Lake Van, and ruled between 1100 and 1208, is one of the first Turkish principalities established in Anatolia. Although historical sources give detailed information about the reconstruction activities of Ahlatşahlar period, which is one of the prominent principalities due to the fertility of the land where it was established and being located at the crossroads of trade routes, not much has survived except for a few building remains. In Erciş, one of the important centers of the principality, 585 H, which we detected in Kasımbağı District, draws attention with the stamps on a mosque inscription dated 1189-1190. The fact that this inscription is the only mosque inscription whose history is known with certainty among the mosques built during the Ahlatşahlar period is important in terms of the architectural inventory of the Ahlatşahlar period as well as the inventory of the early period Anatolian Turkish mosque architecture.