Kişinin özel alanı, mahremiyetinin sembolü gibi anlamlara gelen ev, klasik Rus edebiyatında kutsal alan, ulusal zihniyetin yansıması, dünyanın küçük modellemesi şeklinde betimlenen bir anlam taşır. 1917 yılında gerçekleşen Ekim Devrimi’ne kadar ulusal kültür için yaşama bütünlük vererek birleştirici bir değer olarak algılanan geleneksel ev, Sovyet ideolojisinin yaptırımı olarak kommunalka adı verilen ortak evlerin kullanıma başlanmasıyla birlikte yıkıma uğrayarak bu dönemden sonra yazılan eserlerde komünist düzenin yansıtıldığı bir sembol olarak ele alınır. Bu bağlamda klasik Rus edebiyatında yer alan evin görüntüsü XX. yüzyılın ilk çeyreğinde değişime uğrayarak 1920’lerden sonra eserlerde ortak evlerin yer aldığı apartman dairesi görünümüne ulaşır. XX. yüzyılda geleneksel evlerin yıkımıyla birlikte ortak evlerde yaşayan birçok kişi, geçmişten gelen alışkanlıklarıyla bu yeni düzene ayak uyduramayarak içsel çatışmalar yaşar. 1920’li yıllarda bu yeni düzenin kişide yarattığı çatışmalar ev ve evsizlik olgusu çerçevesinde edebiyat eserlerine de yansır. Bu dönemde A. P. Platonov, B. L. Pasternak, L. M. Leonov, A. G. Bitov ve V. S. Makanin gibi birçok yazar tarafından ele alınan ev ve evsizlik olgusu, XX. yüzyıldaki Rus toplumunun geçiş sürecini ele alan Bulgakov’un eserlerinde de görülür. Bu bağlamda Bulgakov’un Beyaz Muhafız (?�?�?�?�я ?�?�?�р?�?�я, 1925) ile Usta ve Margarita (?�?�ст?�р ?� ?�?�р?�?�р?�т?�, 1966/67) adlı eserleri çalışmamızın özünü oluşturur. Bu sınırlamayı gerekli kılan temel etken iki eserin ev olgusu ekseninde irdelenmesindeki zıtlıklara dayanan uygunluğudur.
The home, signifying a person's private space and the symbol of their privacy, has a meaning described as a sacred space, a reflection of the national mentality, and small modeling of the world in classical Russian literature. Until the October Revolution in 1917, the traditional house, which had been perceived as a unifying value for the national culture by giving integrity to life, was destroyed with the introduction of communal apartments called kommunalka as a sanction of Soviet ideology, and it is considered as a symbol reflecting the communist order in the works written after this period. In this context, the image of the house in classical Russian literature, undergoing a change in the first quarter of the 20th century, reaches a form describing communal apartments in works produced after the 1920s. With the demolition of traditional houses in the 20th century, many people living in communal apartments experience internal conflicts by not being able to keep up with this new order due to their past habits. In the 1920s, the conflicts created by this new order on the individual were reflected in the literary works within the framework of the notions of home and homelessness. The notions of home and homelessness, which was approached by many authors such as A.P. Platonov, B.L. Pasternak, L.M. Leonov, A.G. Bitov, and V.S. Makanin, are also reflected in Bulgakov's works, dealing with the transition process of the Russian society in the 20th century. In this context, Bulgakov's works titled The White Guard (?�?�?�?�я ?�?�?�р?�?�я, 1925) and The Master and Margarita (?�?�ст?�р ?� ?�?�р?�?�р?�т?�, 1966/67) are the main subjects of our study. The main factor that necessitates this limitation is the suitability of these two works based on the contrasts in treating the notion of home.