XVIII. yüzyılda İngiltere’de ortaya çıkan ve 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren çevre ülkeleri de etkileyen sanayi devrimi, sanayisi gelişmemiş ülkeleri oldukça etkilemiştir. Avrupa'da ortaya çıkan sanayi devrimi merkezden çevreye doğru bir ticaret akımının varlığını güçlü bir şekilde ortaya koymuş ve ilk olarak Osmanlı Devleti'ni, Hindistan'ı ve Çin'i etkilemeye başlamıştır. Osmanlı Devleti bu sanayileşme devrimine ayak uyduramamış ve 1838 yılında İngiltere ile imzaladığı Balta Limanı Antlaşmasıyla adeta Avrupa ülkelerinin bir açık pazarı haline gelmiştir. Sanayi devrimi ile seri üretime geçen ve ürettiği mamulü ucuza mal eden Avrupa ülkeleri, bu malları çok düşük gümrükle Osmanlı ülkesinde satıyorlar ve çok büyük gelirler elde ediyorlardı. Osmanlı devleti zaman içerisinde teşvik-i sanayi kanunları çıkardıysa da imalat sanayisinin hala klasik metotlarla yönetilmeye çalışılması, kalifiye eleman yetersizliği ve üretimdeki kalite düşüklüğü gibi sebepler yüzünden bu gerileme ve çöküş sürmüştür. Atatürk, Cumhuriyeti kurduğunda Osmanlı Devleti'nden devraldığı ekonomik yapıyı daha da iyileştirmek için sanayileşmeye büyük önem vermiştir. Atatürk döneminde uygulanan sanayi politikalarıyla özel sektör kısmi olsa da desteklenmiştir. 1923 yılında yapılan İzmir İktisat Kongresi ile ekonomide yeni atılımlar ve hedefler belirlenmiş ve bu doğrultuda çalışılarak ekonomik kalkınmanın önü açılmıştır. Ülkenin birçok yerine yeni fabrikalar kurulmuş ve özel sektörün de desteği aranmıştır.
The industrial revolution, emerged in England in the eighteenth century and affected the neighbouring countries since the first half of the nineteenth century, greatly affected the countries with non-developed industries. The industrial revolution, emerged in Europe strongly demonstrated the existence of a trade flow from the centre to the periphery, and it first began to affect the Ottoman Empire, India and China. The Ottoman Empire could not keep up with this industrial revolution and upon the Treaty of Balta Limani, signed with England in 1838, it became an open market for European countries. The European countries, which started mass production with the industrial revolution and produced the products that they produced cheaply, were selling these goods with very low customs in the Ottoman country and earning great revenues. Although the Ottoman enacted the Law for the Encouragement of Industry over time, this decline and collapse continued due to reasons such as the ongoing management of the manufacturing industry with classical methods, lack of qualified personnel and low quality in production. When Atatürk founded the Republic, he attached great importance to industrialization in order to further improve the economic structure that he took over from the Ottoman Empire. The private sector was supported, even partially, with the industrial policies implemented in the Atatürk period. By the Izmir Economy Congress held in 1923, new breakthroughs and targets in the economy were determined and the way for economic development was paved by working accordingly. New factories were established in many parts of the country and the support of the private sector was also sought.