Kültürel öğeler insanlığın en önemli birikimi olarak kabul edilmektedir. Yazılı ve sözlü kültür öğeleri gelenekleri ve adetleri yansıtması bakımından nesiller boyunca toplumların en önemli kimlik taşıyıcıları olarak sosyal yaşamı şekillendirmiştir. Bu noktada masallar en önemli kültür unsurlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Masallar sözlü aktarım geleneğinin bir ürünü olarak üretildiği toplumların özelliklerini taşımaktadır. Bu noktada meydana geldiği coğrafya ve sosyal algının bir yansıması olarak toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Masallar özellikle çocukların hayal dünyasını şekillendirmesi ve pek çok konuda örnek aldıkları karakterleri barındırması bakımından incelenmesi oldukça önemli tasarılardır. Özellikle Batı tarzı masallar söz konusu olduğunda en eski masal geleneğinin temsilcisi olarak Grimm Kardeşler’in derlemeleri karşımıza çıkmaktadır. Grimm Kardeşler’in derlediği masallar gerek masal geleneğinin başlangıcı kabul edilmesi gerekse dünya çapında en çok okunan eserler olması nedeni ile oldukça popülerdir. Buradan hareketle çalışma kapsamında Grimm Kardeşler’in klasik çocuk masalları üzerinden feminist bakış açısıyla bir değerlendirme yapılmıştır. Doküman analizi ile gerçekleştirilen çalışmada Kırmızı Başlıklı Kız, Rapunzel, Küçük Deniz Kızı, Hansel ve Gretel gibi popüler çocuk masalları sosyolojik perspektiften değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında derleme yapıldığı dönemin özellikleri ile şekillenen ve toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımından uzak olarak tasarlanmış söz konusu masalların çocuklar için kısıtlı alan tasarımları sunduğu görülmüştür. Bu noktada masal karakterlerinin ortaya koyduğu pek çok imajın pedagojik olarak sıkıntılı olduğu düşünülmektedir.
Cultural elements are considered the most important accumulation of humanity. Written and oral cultural accumulation has shaped social life as the most important identity carriers of societies for generations in terms of reflecting traditions and customs. At this point, fairy tales emerge as one of the most important cultural elements. As a product of the tradition of oral transmission, fairy tales bear the characteristics of the societies in which they are produced. At this point, fairy tales differ from society to society as a reflection of the geography and social perception in which they occur. Fairy tales are very important projects to examine, mainly because they shape the imagination of children and contain characters to be taken as role models in several circumstances. Especially when it comes to Western-style fairy tales, the compilations of the Grimm Brothers appear as the representatives of the oldest fairy tale tradition. The fairy tales compiled by Grimm Brothers are very popular because they are considered as the beginning of the fairy tale tradition, and are the most read works around the world. Based on this, within the scope of the study, a feminist evaluation was made on the classic children's fairy tales written by Grimm Brothers. In the study carried out using document analysis, popular children's fairy tales such as Cinderella, Little Red Riding Hood, Rapunzel, The Little Mermaid, and Hansel and Gretel were evaluated from the sociological perspective. It is thought that these fairy tales, which were shaped by the characteristics of the period in which the study was compiled and designed regardless of the gender equality approach, offered limited space designs for children. At this point, the many images of fairy tale characters are thought to be pedagogically problematic.