Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Çağdaş Yahudi mezheplerinden biri olarak kabul edilen Hümanist Yahudilik, Rabbi Sherwin Theodore Wine tarafından (1928-2007) ABD’de 1963 yılında kuruldu. Amerikan Yahudileri bu hareketi, beşinci mezhep olarak tanıdı. Hümanist Yahudiliğin en dikkat çekici yönü, içerisinde tanrı fikri yer almayan bir Yahudilik anlayışı ortaya koymasıdır. Bunu yaparken Yahudiliğin teolojik öğretilerini de tartışmaya açmaktadır. Bundan dolayı da kabul gördüğü kesim de agnostik ve ateist fikirlere sahip seküler Yahudilerden oluşmaktadır. Yahudiliği halkın kültürel tecrübesinden ibaret gören bu hareket, insanın kontrol edilebilmesi için doğaüstü bir güce ihtiyacının olmadığını ve insanın sadece kendisine karşı sorumluluğunu bilerek kendi kontrolünü sağlayabileceğini savunur. Onlara göre Tevrat ve diğer bütün dini metinler birer insan ürünüdür. Bu makalede de Hümanist Yahudiliğin Rabbi Sherwin tarafından kuruluşu, temel öğretileri ve günümüz dünyasında ne derece kabul gördüğü araştırılmıştır.
Although her exact origins are not fully known, Pertevniyal Valide Sultan, who came to the Ottoman palace as a Caucasian concubine, quickly became the second consort of Sultan Mahmud II. In 1830, she rose to the position of "Kadın Efendi" (Lady of the Harem), and in 1861, with the ascension of her son, Abdülaziz, to the throne, she attained the rank of Valide Sultan.
During her time as both Kadın Efendi and Valide Sultan, Pertevniyal, like other women of the imperial family, commissioned numerous charitable works both inside and outside of Istanbul. In every building she constructed, she considered the needs of the local population of the area or city. Among her most well-known architectural endeavors is the complex she commissioned in Aksaray. The külliye (complex), consisting of a mosque, school, fountain, sebil (a type of public drinking fountain), library, police station, tomb-keeper houses, auxiliary structures, and a mausoleum with a clock house, is considered one of the most important works of its period.
The tradition of building mausoleums has existed since Central Asia and continued through the Seljuk and Ottoman periods. In the Ottoman era, both sultans and consorts, as well as valide sultans, built mausoleums for themselves. In 1866, Pertevniyal Valide Sultan constructed her own mausoleum, located across from her külliye, as part of the complex. The mausoleum has undergone changes in terms of its location and architectural features over time.
This article will examine the construction stages and architecture of Pertevniyal Valide Sultan’s mausoleum from the time it was built until the present day, offering a general evaluation. The study makes use of old and new photographs, maps, and literature sources, while also examining archival documents (Presidency Ottoman Archive and Archive of the General Directorate of Foundations) related to the subject in chronological order.
This study is noteworthy for examining previously unexplored aspects of the mausoleum, which was built as part of the külliye of Pertevniyal Valide Sultan, an important member of the 19th-century Ottoman palace.