Author :
Abstract
Suriye, Irak, İran ve Afganistan gibi ülkelerdeki siyasal ve ekonomik istikrarsızlık, bu ülkelerden çok sayıda kişinin Türkiye'ye göç yaşanmasına neden olmuştur. Bu durum, Türk toplum yapısında kültürel çeşitliliği artırırken eğitimde de ciddi sorunları beraberinde getirmiştir. Türkiye, 2011 yılından bu yana göçmen öğrencilerin eğitimden yeterli düzeyde faydalanabilmeleri için çeşitli düzenlemeler yapmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, dezavantajlı çocukların ihtiyaçlarına uygun eğitime erişimini sağlamak amacıyla kapsayıcı eğitimi ön planda tutmaktadır. Kapsayıcı eğitim, bireylerin farklı kültürel ve sosyal özelliklerini, öğrenme geçmişlerini ve ihtiyaçlarını dikkate alarak, eğitimde dışlanma ve ayrımcılığı azaltmayı ve tüm bireylere eşit öğrenme fırsatları sunmayı amaçlar. Türkiye'de, devlet okullarında öğrenim gören göçmen öğrencilerin Türk öğrencilerle aynı sınıflarda eğitim alması ve Türk öğrencilerin sahip olduğu eğitim hizmetlerinden yararlanabilmesi sağlanmıştır. Nitel araştırma modellerinden olgubilim deseninde tasarlanan araştırmanın amacı öğretmenlerin kapsayıcı eğitim hakkında görüş ve deneyimlerini belirlemektir. Araştırma sonucuna göre, çoğu öğretmen kapsayıcı eğitimin öğrencilere fırsat eşitliği sunduğunu ve kültürel yapıyı güçlendirdiğini düşünmektedir. Öğretmenler, farklı sosyal, kültürel, ekonomik ve fiziksel zorluklar yaşayan sığınmacı öğrencilerin, bu eğitimle eşit ve adil şartlarda öğrenim gördüğünü vurgulamaktadır. Ancak, kapsayıcı eğitimin uygulanmasında sorumlulukların artması, zaman yetersizliği ve bilgi ve kaynaklara erişim zorlukları gibi sorunlar ifade edilmiştir. Ayrıca, öğretmenlerin kapsayıcı eğitim hakkında yeterli eğitim almaması ve kapsayıcı eğitime yönelik toplumsal farkındalık eksikliği, ders planlamasında karşılaşılan zorluklar ve mali sıkıntılar da önemli engeller olarak görülmektedir. Öğretmenler, kapsayıcı eğitimle ilgili bilgi ve kaynaklara erişimde zorluk yaşadıklarını ifade etmektedir.
Keywords
Abstract
Political and economic instability in countries such as Syria, Iraq, Iran and Afghanistan has caused many people from these countries to migrate to Turkey. While this situation has increased cultural diversity within Turkey's social structure, it has also created significant challenges for the education system. Since 2011, Turkey has implemented various measures to ensure that migrant students receive an adequate education. The Ministry of National Education prioritizes inclusive education to ensure that disadvantaged children have access to education that meets their needs. Inclusive education aims to reduce exclusion and discrimination by considering individuals' diverse cultural and social characteristics, learning backgrounds, and needs, while providing equal learning opportunities for all. In Turkey, migrant students attending public schools are taught in the same classes as Turkish students and have access to the same educational opportunities. The aim of this study, which is based on the phenomenological design of qualitative research models, is to determine teachers' opinions and experiences regarding inclusive education. According to the research findings, most teachers believe that inclusive education provides equal opportunities for students and strengthens cultural diversity. Teachers emphasize that refugee students, who face various social, cultural, economic, and physical challenges, receive an education under equal and fair conditions. However, problems such as increased responsibilities, lack of time, and difficulties in accessing information and resources were mentioned in the implementation of inclusive education. In addition, the lack of adequate training for teachers in inclusive education, the society's lack of awareness about inclusive education, difficulties in lesson planning, and financial challenges are also seen as significant barriers. Teachers indicate that they have difficulty accessing information and resources related to inclusive education.
