ABDULLATİF SUPHİ PAŞA’NIN “HÂTEM-İ ŞERİF HATEM-İ NÜBÜVVET” ADLI MAKALESİNİN TAHRİC, TRANSKRİPSİYON VE TAHLİLİ

Author:

Year-Number: 2016- 51
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sosyal Bilimler, Hadis
Number of pages: 127-137
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

12 Muharrem 1234’te (11 Kasım 1818) Mora’ya bağlı Trapoliçe kasabasında doğan Abdüllatif Suphi Paşa, son dönem Osmanlı devlet ricalindendir. Babası ilk Maârif Nâzırı Abdurrahman Sami Paşa’dır. Mısır’da müsteşarlığa kadar yükselen Suphi Paşa, Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın vefatından sonra İstanbul’a dönmüştür. Evkaf, Maarif, Ticaret ve Maliye Nâzırlığı görevlerinde bulunmuştur. Arapça, Farsça, Fransızca ve Yunanca dillerini bilen Suphi Paşa entelektüel bir kişiliğe sahipti. Doğu edebiyatına ve Batı bilimine vakıf, faziletli, aynı zamanda şair olan Subhi Paşa Budapeşte, Bavyera ve Saksonya Bilimler akademileriyle Amerikan Maarif-i Şarkıyye Encümeni'nin ve 1863'ten beri Alman Doğu Derneği'nin üyesiydi. Zengin ve kıymetli bir kütüphanesi vardı. Ayrıca senelerin mahsulü olan eski sikke koleksiyonu gayet önemli ve meşhurdu. Osmanlı Devleti'nde meskûkat (nümizmatik) ilmiyle bilimsel usullere göre ilk meşgul olan kişi Abdüllatif Subhi Paşa'dır. Osmanlı Devleti'nde 8 Nisan 1874 tarihinde ilk Âsâr-ı Atîka Nizamnamesi'nin çıkarılması ve Sanayi-i Nefise Mektebi ile İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin (Müze-i Hümayun) kurulması hep onun çabalarının sonucudur. Antika eserlere olan ilgisinden dolayı Arabistan’dan gelen eski eserlere de önem vermiştir. Hz. Peygamber’e (s.a.v) ait olduğu iddia edilen ve hatem-i nübüvvet, hatem-i şerif olarak da bilinen mühr-i şerife dair Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası’nda Abdüllatif Suphi Paşa’nın yazmış olduğu makale, bu çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Abdüllatif Suphi Paşa makalesinde öncelikle elinde bulundurduğu mührün, Rasulullah’a aidiyetini ispatlamak için hadis kitaplarında geçen rivayetlerden bazı numunelere yer vermiştir. Daha sonra bu konuda aklı iknaya yöelik bazı delilleri sıralamıştır. Öne sürdüğü delillerin alanın uzmanı ilim erbabınca tetkik edilmesi lüzumunu da belirtmiştir. Makalenin sonunda sahip olduğu mühr-i şerifi, müslümanların istifadesi için II. Abdülhamid Han’a teslim ettiğini de ifade etmiştir.

Keywords

Abstract

Abdüllatif Suphi Paşa who was born on 12 Muharram 1234 (November 11th 1818) Tripoli town of Mora, was one of Ottoman last period state dignitaries. His father was Abdurrahman Sami Pasha, the First Minister of Education. Having been promoted up to Undersecreteriat in Egypt, Suphi Pasha returned to İstanbul after death of Kavalalı Mehmet Ali Pasha. He served as Minister of Foundations, Education, Trade and Finance. Speaking Arabic, Persia, French and Greek, Suphi Pasha had an intellectual personality. Having a grasp of Eastern literature and Western Science, Suphi Pasha was a virtuous man and also a poet. He was a member of Budapest, Bavarian and Saxony Academia of Science, American Eastern Education Council and German Eastern Association. He had a rich and valuable library. His old coin collection, a product of years, was highly significant and well-known. Abdüllatif Subhi Pasha was the first person to engage in numismatics in accordance with scientific methods in Ottoman Empire. It was all his works that the first Ancient Monuments Regulations was issued in Ottoman Empire on April 8th 1874 and foundation of Fine Arts School and Istanbul Archeology Museum (Imperial Museum). He attached importance to old works of art coming from Arabia due to his interest in antique works. The article written by Abdüllatif Suphi Pasha in Historical Ottoman Council’s Journal regarding mühr-I şerife, which is also known as prophet seal and dignified seal claimed to be belonging to the Prophet Mohammad (peace be upon him), is the subject of this study. In his article, Abdüllatif Suphi Pasha included certain samples of rumors in hadith books in order to prove that the seal in his possession belongs to Messenger of Allah. Afterwards, he presented certain evident of intellectual persuasion on this subject. He also indicated the necessity of investigation of the evident he asserted by competent people of their area. He stated at the end of his article that he delivered mühr-i şerif in his possession to Abdulhamit the 2nd for the benefit of the Muslim.

Keywords