KARS MÜZESİ’NDE BULUNAN BÜYÜK SELÇUKLU DÖNEMİNE AİT İKİ ERZAK KÜPÜ ÜZERİNDE YER ALAN BASKI KABARTMA TEKNİĞİ İLE YAPILMIŞ BEZEMELERİN İKONOGRAFİK ÇÖZÜMLEMESİ

Author:

Year-Number: 2017- 57
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu : Sanat Tarihi, Türk-İslam Sanatı
Number of pages: 383-394
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Büyük Selçuklular X. yüzyılın sonlarından itibaren İran merkezli tarih sahnesine çıkarak kısa sürede büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. İslam öncesi Türk sanat geleneklerini yayıldıkları coğrafyadaki yerli sanat gelenekleri ile kaynaştırarak “Selçuklu Üslubu” adı altında yepyeni bir üslubu meydana getirmiş olan Selçuklular İslam coğrafyasının her köşesine bu üslubu yayarak etkisi yüzyıllar sürecek olan bir sanat geleneğini oluşturmuşlardır. Sanatın birçok alanında karakteristik özellikler gösteren bu üslubun en iyi gözlemlendiği alanlarından birisini figür bezemeli çini ve seramikler oluşturmaktadır. Erzak küplerinin buluntu yeri olan Ani Kars il merkezine 48 km. uzaklıkta, Türkiye’nin doğu sınırında, Arpaçay boyunda bulunan bir Ortaçağ yerleşimidir. 1064 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Alpaslan tarafından fethedildikten sonra Ani, surları, sarayı, camileri ve sivil mimarlık yapıları ile Ortaçağ Türk-İslam sanatının önemli kültür-sanat merkezlerinden birisi olmuştur. Kars Müzesi’nde sergilenen ilki 1965 yılında, ikincisi 2008 yılındaki Ani arkeolojik kazılarında, Türk dönemi tabakalarında ele geçirilen ve XII-XIII. yüzyıl Büyük Selçuklu dönemine tarihlendirilen kırmızı ve gri hamurlu, kırmızı astarlı iki sırsız seramik erzak küpü, üzerlerindeki bezemeleri ile dikkat çekmektedir. Erzak küplerinin karın kısımlarında, baskı kabartma tekniği ile yapılmış, şerit halinde küpleri dolanan birbirleriyle ilişkili hayvan, insan figürleri ile çeşitli sembollerin yer aldığı bu sahneler bir akış içerisinde tekrar edilerek betimlenmiştir. Kaynağı İslam öncesi Orta Asya Türk sanatı dönemlerine kadar uzanan bu bezemelerin şekil-form özellikleri ile ikonografik çözümlemelerine bakıldığında bir taraftan zengin ve gizemli bir dünyayı gözler önüne sererken diğer taraftan İslam öncesi Orta Asya Türk sanatı ile İslam sonrası Türk sanatı arasındaki bağları belirlemede önemli ipuçları oluşturdukları görülmektedir.

Keywords

Abstract

Great Seljuks established a great empire in a very short time by appearing in Iran-based stage of history at the end of X century. The Seljuks, who created a brand new style under the name of “Seljuk Style” by combining the Pre-Islamic Turkish art traditions with the local art in the region where they expanded, created a sense of art which would last for centuries by spreading this style through every corner of Islamic geography. Figure-ornamented ceramics and tiles constitute one of the fields in which this style which show many characteristics in several art fields can be best observed. 48 km from the city centre of Kars, located in the eastern border of Turkey by Arpaçay stand, a medieval settlement Ani has become one of the prominent culture-art centres of Medieval Turkic-Islamic art via its walls, palace, mosques and civil architecture structures after its conquest by the Great Seljuk Sultan Alpaslan in 1064. In Ani archaeological excavation which was first displayed in 1965 and second in 2008 at Kars Museum, two unglazed ceramic storage jars with red and grey earthenware and a red slip, which were found in the layers from Turkic period and dated to XII-XIII century Seljuk period, attract attention for the embellishments on them. On the waists of the storage jars, interrelated animals around the jars in a line, human figures and various symbols, which are made by pressure relief technique, are repeatedly depicted in a stage flow. When examined, the formal characteristics and iconographic analysis of these embellishments, whose source traces to Pre-Islamic Middle Asian Turkic art periods, while unfold a prosperous and mystic world on one hand, make up significant hints about the relation between Pre-Islamic Middle Asian Turkic art and Post-Islamic Turkic art, on the other.

Keywords