ÖZGÜRLÜK KAVRAMININ KANT VE SPİNOZA ÜZERİNDEN İNCELENMESİ

Author:

Year-Number: 2021-Year: 14 - Number: 85
Yayımlanma Tarihi: 2021-04-18 13:29:27.0
Language : Türkçe
Konu : FELSEFE
Number of pages: 449-460
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

İnsanın özgür olup olmadığı sorusu, tarih boyunca çeşitli düşünürler tarafından farklı bakış açılarıyla ele alınmış, bu konuda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Spinoza ve Kant, determinist bir dünyada aklın özgürlük aracı olduğu konusunda uzlaşırken, bunun ne şekilde ortaya konulacağı konusunda farklı anlayışlar ortaya koymuşlardır. Spinoza insan için herhangi bir istenç ya da irade özgürlüğünden söz edilemeyeceğini, insanın arzu ve korku gibi tutkular tarafından yönlendirilmeden rasyonel biçimde kararlar alıp eylemde bulunması durumunda özgürleşebileceğini ifade etmektedir. Tanrıyı zorunlu ve özgür varlık olarak nitelendiren Spinoza için zorunluluk ve özgürlük sadece Tanrıya mahsustur. Spinoza’ya göre insan, bir takım duygulara sahip olduğundan ötürü özgürleşememektedir. İnsanın özgürleşmesinin biricik yolu Tanrısal düzeni, sezgisel olarak kavramaktan geçer. Spinoza için akıl, doğa yasasının zorunluluğunun bilincinde olan bir akıl olarak karşımıza çıkmaktadır. Kant’ta ise bu durum kendi kendinde yasa koyan akıl olarak karşımıza çıkmaktadır. Kant, insanın akıl aracılığıyla kendi eyleminin belirleyicisi olduğunu, bu bağlamda insanın özerk bir varlık olabileceğini ifade etmektedir. Özgürlük insan aklının ürettiği bir ide olarak karşımıza çıkmaktadır. Kant’a göre ancak ahlak yasasına uygun eylemde bulunabilen kişi,  özgür olarak adlandırılabilir. Özgürlük, bireye özgü olan etik bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Spinoza, beden üzerinden aklı düşünerek özgürlüğü beden temelinde ilişkilendirirken, Kant ise özne üzerinden aklı düşünerek; özgürlüğü özne temelinde açıklamıştır. Çalışmamızda özgürlük kavramı Kant ve Spinoza’nın felsefesi çerçevesinde ele alınmıştır.

Keywords

Abstract

The question of whether human beings are free has been dealt with by different thinkers from different perspectives throughout the history and different opinions have been put forward in this regard. While Spinoza and Kant agreed that reason is a means of freedom in a determinist world, they have put forward different understandings about how this will be revealed. Spinoza states that there can be no freedom of will or will for man, and that man can be free if he makes rational decisions and acts without being guided by passions such as desire and fear. For Spinoza, who considers God to be a necessary and free being, necessity and freedom belong only to God. According to Spinoza, man cannot be free because he has some emotions. The only way for human emancipation is to intuitively grasp the divine order. For Spinoza, reason appears as a mind that is aware of the necessity of the law of nature. In Kant, this situation appears as the mind that makes the law in itself. According to Kant, he argues that man is the determinant of his own action through reason and that human beings can be an autonomous being in this context. Freedom appears as an ide produced by the human mind. According to Kant, only one who can act in accordance with the moral law can be called free. Freedom is an ethical value that is unique to the individual. While Spinoza associates freedom on the basis of body by thinking of the mind through the body, Kant by thinking the mind through the subject; freedom on the basis of the subject. In our study, the concept of freedom is discussed within the framework of Kant and Spinoza's philosophy.

Keywords