BİR AÇLIK, BİR YOKLUK, BİR AŞK TRAJEDİSİ: BUNALIM YILLARI İSTANBUL’UNDA YAŞANAN İNTİHARLARIN BASINA YANSIYAN ÖRNEKLERİ

Author :  

Year-Number: 2023-Year: 16 - Number: 96
Yayımlanma Tarihi: 2023-09-12 23:44:56.0
Language : Türkçe
Konu : Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihi
Number of pages: 359-382
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

20.yüzyılın ilk yarısında Türk toplumu birbiri ardınca gelen sosyal, siyasi, askeri, ekonomik büyük değişimler ve sorunlarla karşılaşmıştır. Olayların sadece Meşrutiyet yönetimi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti’nin çöküşü, Millî Mücadele, Cumhuriyetin kuruluşu, Devrimler, Dünya Ekonomik Krizi gibi başlıklar olarak verilmesi bile kimilerine ürkütücü gelebilecektir. Bir insanın hayat süresi içinde gerçekleşen bütün bu olaylar toplumda travmalara yol açmıştır. Travmanın çok çeşitli yansımalarından birisi de artış hızında süreklilik gösteren intiharlar olmuştur. Süreklilik bir süre sonra konunun salgın olarak nitelendirilmeye başlanmasına sebep olmuş, toplumda kaygı yaratmış, yöneticileri önlem almaya zorlamıştır.

Cumhuriyetin başlangıç yıllarında toplumsal bir yara haline gelen intiharlar konusu, akademik çalışmalarda, uzun yıllar yeterli ilgiyi görmemiştir. Son yıllarda Zafer Toprak, Rüya Kılıç, Nazan Maksudyan gibi akademisyenlerin yazdığı kitap ve makaleler ise hem dikkatleri konuya çekmesi hem de yeni çalışmaları tetiklemesi açısından değerlidir. Bu çalışmanın diğerlerinden farkı, İstanbul’daki intihar vakalarının dönemin gazete ve dergilerine yansıyan şekli ile merkeze alınarak değerlendirme yapılmasıdır. Özellikle 1930-1933 yılları arasında yaşanan genç, yaşlı, kadın ve erkek intiharlarının basına yansıyan nedenleri, sayısal olarak analiz edilerek incelenmiştir. Bu tarih aralığının seçimi dünya ekonomik krizinin Türkiye’ye etkisi ile ilgilidir. Belirlediğimiz dönemde aylık ortalamalar açısından 1931 yılının en fazla intihar oranı ile diğer yıllardan anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmüştür. Aynı zamanda iş gücü açısından en önemli dönem olan 15-44 yaş aralığı da diğer yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Bu durum hem insani bir dram, hem de zaten uzun süren savaşlarda önemli nüfus kaybı yaşayan bir ulusun, ekonomik buhranla beraber arzu ettiği sıçramayı gerçekleştirecek insan kaynaklarında da kayıplar anlamına gelmektedir.

Keywords

Abstract

In the first half of the 20th century, Turkish society faced significant social, political, military, and economic changes and problems one after another. It may seem frightening to some that the events are even only given titles, such as the Constitutional administration, Tripoli War, Balkan Wars, World War I, The collapse of the Ottoman Empire, Turkish War of Independence, the founding of the Republic, Revolutions, and the World Economic Crisis. All these events that took place in one person's lifetime have caused traumas in society. One of the various reflections of these traumas has been the suicides, which show a continuous increase in the rate. This continuity caused the issue to be considered an epidemic after a while, created anxiety in society, and forced the administrators to take precautions.

The subject of suicides, which became a social wound in the early years of the Republic, has not been studied as deserved in academic studies for many years. The books and articles written by academics such as Zafer Toprak, Rüya Kılıç, and Nazan Maksudyan in recent years are valuable in terms of both drawing attention to the subject and triggering new studies. This study differs from others with evaluation by centering on the suicide cases in Istanbul as reflected in the newspapers and magazines of the period. In particular, the causes of young, old, male, and female suicides between 1930 and 1933, which were reflected in the press, were analyzed statistically. The selection of this date range is related to the impact of the world economic crisis on Turkey. In the period determined, in terms of monthly averages, there is a significant difference from other years with the lowest suicide rate in 1930 and the highest suicide rate in 1931. In addition, the 15-44 age range, the most critical workforce period, also statistically differs from other age groups.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics