Tanzimat’tan beri dîvân şiiri hakkında eleştiri, övgü, reddiye, tanıma… şeklinde öne sürülen sayısız görüş, günümüze kadar pek çok tartışmaya vesile olmuştur. Dîvân şiiri edebiyatta, özellikle de şiirde, daima yeni ve eski, gelenek ve asrîlik, modernite ve klasisizm çatışmalarının odağında bulunmuştur. Yakın dönem Türk edebiyatının önemli isimlerinden Necip Fazıl KISAKÜREK’in söz konusu münakaşalar içindeki yeri ve dîvân şiiri karşısındaki duruşu nedir? Bu yazıda Necip Fazıl’ın, dîvân şiirine yaklaşımı, tarihi perspektif içinde dîvân şiirini ele alışı ve dîvân şiiri dünyasından da Necip Fazıl’ın nasıl bir şâir olarak göründüğü hususları üzerinde durulmuştur.
Numerous views in the forms of praise, refutation, recognition about Divan poetry since Tanzimat have caused many discussions up tu now. Divan literature, especially in the form of poetry has always become the focus of conflicts of classicism and modernity; tradition of modernity and the new and the old. What is the position of Necip Fazıl Kısakürek, one of the most significant figures in new-term Turkish literature, and his standing in Divan poetry in these discussions? In this study, the approach of Necip Fazıl Kısakürek to Divan poetry, his handling of Divan poetry in the historical perspective and the position of Necip Fazıl Kısakürek in the world of Divan poetry were examined.