Bireyler toplum içinde birlikte yaşayan varlıklardır. Bu birlikteliği sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için de iletişime ihtiyaç duyarlar. İletişim kurmanın yollarından en önemlisi ise dildir. Dil sanatını oluşturan temel dil becerileri (konuşma, dinleme, okuma ve yazma) birbirlerini tamamlayan unsurlardır. Bu unsurlardan konuşma becerisi insanı insan yapan, onu diğer varlıklardan ayıran en önemli unsudur. Ayrıca anlaşmanın da en yaygın, en doğal ve en kolay yoludur. Konuşma becerisi doğuştan gelen bir yetenektir. Diğer tüm becerilerde olduğu gibi konuşma becerisi de çalışmalarla geliştirilebilir. Konuşma becerisi üzerine yapılan çalışmalar ülkemizde hâlâ yeterli seviyeye ulaşmamıştır. Bu çalışmada ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinde görülen konuşma problemlerinin Türkçe derslerine giren öğretmenlerin görüşlerine göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri Türkçe öğretmenleriyle yapılan görüşmelerle elde edilmiştir. Görüşmede yirmi altı Türkçe öğretmenine on açık uçlu soru sorulmuştur. Bu görüşmelerde elde edilen veriler betimsel, içerik ve frekans analiziyle ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgulara göre Türkçe öğretmenlerinin konuşma becerisi etkinliklerinde; yöresel ağız kullanma, arkadaşlarından utanma, heyecan, kelime dağarcığı eksikliği, vurgu ve beden dilinden yeterince yararlanılamaması sorunlarıyla karşılaştıkları ve bu sorunlardan arkadaşlarından utanma, heyecan ve yöresel ağız kullanımı sorununu çözmede zorlandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bu sorunların öğrencilerin okul hayatını olumsuz yönde etkilediği de tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulardan hareketle konuşma becerisi sorunlarının nasıl çözüme ulaştırılabileceği konusunda önerilerde bulunulmuştur.
In