19. Yüzyılda Yunanlılar Osmanlı yönetimine karşı ayaklandılar ve dönemin büyük güçlerinin fiili desteğiyle bağımsızlıklarını kazandılar. Küçük Yunan Krallığı kuruluşundan itibaren yaklaşık yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti aleyhine olarak -yine Batılı devletlerin himayesinde- büyüdü. İki ülke arasında yapılan nüfus mübadelesi antlaşmasıyla yeni Türkiye bir zamanlar Rumların da nüfusun bir parçası olduğu bölgelerini tümüyle Türkleştirmeyi, Yunanistan ise Batı Trakya hariç olmakla bugünkü sınırlarını tümüyle Yunanlaştırmayı başardı. Bundan sonra yaklaşık çeyrek yüzyıl süresince Türk-Yunan ilişkileri dostane bir seyir takip etti. Bununla birlikte nüfus mübadelesi sırasında İngiltere egemenliğinde bulunduğundan el değmemiş olarak kalan ve iki halkın birlikte yaşadığı bir bölge olan Kıbrıs adasının Yunanistan’la birleştirilmesine dönük şiddete dayalı politika (Enosis) iki ülkeyi 1950’li yıllardan itibaren yeniden karşı karşıya getirdi. Ada Yunan anakarasına 600 mil, Türk kıyılarına ise 45 mil mesafede bulunuyordu. Yalnızca bir Türk-Yunan sorunu olarak kalmayıp uluslararasılaşan Kıbrıs sorununda en önemli dönüm noktası Londra ve Zurich Antlaşmalarına temel teşkil edecek olan 1955 tarihli Lancaster House toplantısıdır. Sonuçta Türkiye Londra ve Zurich Antlaşmalarından doğan garantör devlet sıfatıyla 1974 yılında adaya askeri müdahalede bulunmuştur. O günden bu yana adada bir çatışma veya şiddet olayı yaşanmamıştır. Kıbrıs için Türk müdahalesinin getirdiği en temel sonuç iki kesimli bir ada profilinin ortaya çıkmasıdır. 2004’de ise bir diğer tarihi dönüm noktası olarak Kofi Annan’ın adadaki siyasi bölünmüşlüğü sona erdirmeye dönük planı Türk ve Rum kesimlerinde referanduma götürüldü. Plana Kıbrıslı Türkler %64.90 oranında destek verirken Rumların desteği %24.17 oranında kaldı.
Greeks revolted against Ottoman rule in the 19th century and won their independence with actual support of the European industrialized great powers. Since the foundation of the Kingdom of Greece, this small state -again under the auspices of the Great Powers- constantly extended against Ottoman State for almost a century. Through the 1923 Population Exchange Convention between the two countries, new Turkey achieved to completely turkicize its regions where once Greeks were also inhabitants and Greece achieved to completely grecize the regions within its current boundaries except Western Thrace where there is still Turkish population. Turco-Greek relations were on friendly terms for a quarter century thereafter. However, Cyprus, -as an island under the domination of Britain- where Greek and Turkish communities used to live together, remained forgotten and untouched during the population exchange between Turkey and Greece. When Enosis policy (unification of Cyprus with Greece) based on violence against Turkish Cypriots started to be implemented, Turkey and Greece once again encountered from mid 1950s. The island is 600 miles away from the Greek mainland while the distance between the island and the Turkish coasts is just 45 miles. The most important turning point in the Cyprus issue, which did not remain as a conflict between two parties and internationalized, was the Lancaster House Summit in 1955 as the basis of Zurich and London Treaties. Finally Turkey made a military intervention as a guarantor state in 1974 in terms of its right arising from Zurich and London Treaties. No violence or clash of arms has occurred on the island since then. The most basic result of Turkey's intervention is that it brought bizonality to the island. In 2004, as an another historical turning point in Cyprus, the plan of Kofi Annan which aimed to end the political