Anadolu’da ilk yerleşimlerin öncelikle su kenarlarında kurulmuş olması bu coğrafi yapıların verimliliğinin bir göstergesidir. Öyle ki ilk ve büyük uygarlıkların da su kenarlarında gelişmiş olduğu bilinmektedir. Tarsus, Anadolu’da kurulmuş en eski yerleşim yerlerinden biridir. Yerleşim kentin tarihiyle özdeşleşmiş olan Cydnus (Tarsus/Berdan) Nehri’nin hemen yanına kurulmuştur. Bu coğrafi yapı kentin tarımsal anlamda her dönem canlı ve verimli kalmasına olanak tanımıştır. Geniş ve verimli topraklarla birleşen nehir bölgede çok çeşitli tarımsal ürünlerin yetişmesini sağlamaktadır. Bu nedenle bölge Anadolu’da tahıl ambarı olarak tanımlanan yerler arasında yer almıştır. Bölge coğrafyasının tarım yapılmasına oldukça uygun oluşunun yanı sıra Osmanlı ekonomisinin tarıma dayalı bir yol izlemesi Tarsus halkının da büyük oranda geçimini tarımsal üretimden sağlamasına ortam hazırlamıştır. Bölgede kırsal kesimde yer alan hemen hemen her yerleşimde mutlak surette tarımsal üretim yapılmaktaydı. Bu üretim incelenen süreçte her ne kadar geçimlik düzeyde olsa da özellikle merkez iaşesi ve az da olsa iç ticarette öneli bir paya sahipti. Çalışmamızda öncelikle Tarsus’ta tarımsal üretimi etkileyen coğrafi olanaklılıklar açıklanmaktadır. Bu arka plandan hareket ederek bölgede üretim yapılan tarımsal alanlar hakkında bilgiler verilmektedir. Bu alanlarda yetiştirilen tarımsal ürünler hakkında bilgi verilerek Tarsus tarımsal hayatı hakkında analizler yapılmaktadır. İncelenen sürecin bölge tarımı için bir dönüm noktası olması dikkate alınarak gelişmeyi tetikleyici faktörlere değinilmiştir. Böylece bu dönemde tarımsal üretimin durumu açıklanarak genel konjonktür ile bağlantılar da kurulmaya çalışılmıştır.
Having established the first settlements primarily around water’s edge in Anatolia is an indication of the productivity of the geographic structures. So that the first and the great civilizations are known to be improved in the water’s edges. Tarsus is one of the oldest settlements established in Anatolia. The settlement was established right next to the Cydnus river (Tarsus/Berdan) which is identified with the history of the city. This geographical structure has allowed each term to remain alive and productive in agricultural sense. The river combined with wide and fertile soil provides a wide variety of agricultural products. For that reason, the region is one of the places defined as the grain barn in Anatolia. Beside the region geography which was quite suitable for agricultural, the Ottoman economy followed an agricultural based path, created the environment for people of Tarsus to provide a living from agricultural production. In the area almost in every settlement which located in rural areas agricultural production was done in absolute terms. Although this production was at the subsistence level in the examined process, it had an important share especially in the central subsistence and domestic trade accounted for a little bit. In our study, primarily the geographical possibilities effected the agricultural production in Tarsus are explained. By moving from this backgound information is given about agricultural areas in which production done. Providing information about agricultural products grown in these areas, the analyzes are carried out about the agricultural life of Tarsus. By taking into account the process which is analyzed is a turning point for agriculture of region, the factors triggering development are discussed. Thus, explaining the situation of agricultural production in this period, also is tried to establish connections with the general conjuncture.