Ölüm ve ölümden sonraki hayat, insanoğlunun yaratılışından itibaren insan zihnini meşgul eden bir konudur. Kitabî dinler ölüm konusu üzerinde özenle durmuştur. Filozofların yanı sıra şairler de bu konuyu eserlerinde ele almış; duygu ve düşüncelerini çeşitli vesilelerle ifade etmişlerdir. Modern Türk Edebiyatında ölüm konusu, şiirde en fazla yer bulan temalar arasındadır. Recaizâde Mahmut Ekrem oğlunun ölümü çerçevesinde bakmıştır ölüme. Abdülhak Hamit Tarhan’la felsefi bir duyuş olarak şiirimize giren ölüm teması, Necip Fazıl Kısakürek gibi şairlerin sanatında ebedî yaşamın başlangıcı olarak ele alınmıştır. Yahya Kemal, tıpkı Mevlânâ gibi görür, ölümün rinde “âsude bir bahar ülkesi” olduğunu mısralarıyla ebedileştirmiştir. Neticede ölüm, kimi şairlerin elinde estetik bir varlık olarak biçimlendirilmişken kimi şairler de yaşama sevincine gölge düşürdüğü için unutuşu sığınılacak biricik liman olarak görmüştür. 1995’te Begonyam ve 2000’de yayımladığı Omelas adlı şiir kitaplarıyla tanınan Şair Mehmed Gönenç’in şiirlerinde ölüm dikkati çeken temaların başında gelir. Güneydoğulu bir şair olan şairin ölüme olan ilgisi, yaşadığı dönemin sosyo-politik ve sosyo-psikolojik ortamıyla ilişkilendirilebilir. Bütün bu nitelikler göz önünde bulundurarak şairin eserleri üzerinde bir eleştiri denemesi yapılacaktır. Çalışmamızın amacı şair Mehmed Gönenç’in şiirlerinde ölüm konusundaki düşüncelerini yeni Türk edebiyatının kimi metinleri ışığında ortaya koymaktır. Çalışmamızda Şair Mehmed Gönenç’in Begonyam ve Omelas adlı şiir kitapları ölüm temasının işlenişi bakımından değerlendirilecektir.
Death and the life after death is a subject occupying the human mind after being sent to the earth. The books of religion have carefully focused on the subject of death. As well as philosophers, poets have discussed this issue in their works. They have stated their feelings and thoughts on various occasions. The subject of death in Modern Turkish Literature is one of the most stated issues in poetry. Recaizâde Mahmut Ekrem deals with the subject within the framework of his son’s death. The theme of death enters to our poetry as a philosophical stance with Abdülhak Hamit Tarhan. It is discussed as being the start of eternal life at the art of poems of poets like Necip Fazıl. Yahya Kemal approaches this matter like Mevlana. He eternalizes it in verses of his poem as being “ beautiful tranquil spring country.” Eventually, death is shaped in the hands of some poets as an aesthetic property. On the other hand, some poets see forgetting it as one and only port of refuge since it drops shadows to the joy of life. Mehmed Gönenç is known by his poety books Begonyam published in 1995 and Omelas in 2000. Death is one of the leading issues in his poems. Being from the southeastern part of Turkey, his concern to death could be realated to socio-political and socio-psychological atmosphere in his term. The aim of our work is to put forth the thoughts of Mehmed Gönenç about the subject of death in his poems with a wide perspective. In our study, the poetry books called Begonyam and Omelas written by Mehmed Gönenç will be analyzed in terms of processing of the theme of death.