TÜRK PETROL ŞİRKETİ VE ORTADOĞU PETROLLERİNİN PAYLAŞIMI

Author :  

Year-Number: 2013-6 Issue 4
Language : null
Konu : Political-Economic History
Number of pages: 561-584
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

1800’lerin sonunda Batı’da petrolün stratejik bir hammadde olarak değeri anlaşılmıştı. Petrol, endüstrileşmenin ardındaki itici güç olmasının yanı sıra, gelecekte dünya denizlerinin denetim altına alınması ve gelişen savaş teknolojisi bağlamında taşıdığı askeri ve stratejik rol bakımından yaşamsal önemde görülüyordu. Bunun üzerine Batılı devletler ve şirketler, gözlerini, uzun süredir zengin petrol rezervlerine sahip olduğu bilinen Ortadoğu bölgesine ve bu bölgenin hâkimi olan Osmanlı Devleti’ne çevirdiler. Önce Deutsche Bank öncülüğünde bir araya gelen bir grup Alman sanayicisi Berlin-Bağdat demiryolu projesi aracılığıyla bölgeye adım attılar. Projeyle Almanlar, demiryolu hattı çevresinde bulunan, petrol dâhil tüm madenlerin işletilmesi hakkını ele geçirdiler. 20. yüzyılın başında diğer güçlerin de devreye girmesiyle birlikte eski rakipler arasında şiddetli bir mücadele başladı. İzleyen yıllarda Ortadoğu petrolünün paylaşılması mücadelesi Türk Petrol Şirketi çevresinde gerçekleşti. Petrolün paylaşımı, petrol zengini toprakların paylaşımından ayrı düşünülemeyeceği için bu süreç aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin Ortadoğu topraklarının paylaşımıyla örtüşmektedir. Türk Petrol Şirketi’nin tarihi 1914’de başlar ve 1929’da adının Irak Petrol Şirketi olarak değiştirilmesiyle biter. Fakat Ortadoğu petrollerinin, Türk Petrol Şirketi’ni bir araç olarak kullanmak suretiyle paylaşılması için sürdürülen rekabetin ve verilen mücadelenin zirve yaptığı yıllar 1918 ile 1925 arasındaki dönemdir. Aşağıdaki makalede, ağırlıklı olarak arşiv belgeleri kullanılarak ve bazı ikincil kaynaklardan yararlanılarak bu mücadelenin seyri ortaya konmaya çalışılmıştır.

Keywords

Abstract

By the end of 1800’s the importance of petroleum had become apparent. It was the driving force behind industrialization. Besides, the military - strategic implications of petroleum for future control of the world seas was understood. Thereupon, western states and the companies turned their faces to the Middle East where for long was known to include rich oil reservoirs. First a group of leading German industrialists and bankers around Deutsche Bank stepped in the region. With the Berlin - Baghdad railway project, Germans had secured subsurface mineral rights, including oil along the path of the railway. With the inclusion of other powers a fierce competition ensued between the old rivals. Partitioning of the Middle Eastern oil, which could not be set apart from the partition of Ottoman lands, took place within and around the Turkish Petroleum Company (TPC) in the following years. The history of the TPC begins in 1914, and ends in 1929. But the rivalry and struggle over the partitioning of Middle Eastern oil using TPC as an instrument made its peak between the years of 1918 and 1925. In the article below, this struggle has been put forward depending mainly on original documents and some secondary items.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics