Avrupa ile Asya’nın birbirlerine en yakın olduğu alanda konumlanmış birçok bölgeyi kapsayan Karadeniz Havzası, sahip olduğu toplumsal, coğrafi ve siyasal farklılıklardan dolayı bölgesel kimlik kazanımı noktasında yeterli bir gelişim gösterememiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde niteliği, yapısı ve kapsamı değiştirilerek Geniş Karadeniz Havzası tanımlaması altında incelenen bölge milenyum sonrası dönemde ABD ile Rusya’nın çıkarlarının çatıştığı bir coğrafya haline gelmiştir.Avrupa Birliği’nin doğuya açılım noktasında çok önemli bir role sahip olan Karadeniz Havzası, sahip olduğu ekonomik ve ticari potansiyel açısından da çok önemlidir. Avrupa-Asya enerji koridoru üzerinde konumlanmış olan Karadeniz Havzası gerçekleştirilmesi planlanan enerji nakil hattı projeleriyle önümüzdeki dönemde stratejik önemini daha da arttıracaktır. Karadeniz Havzası’nın stratejik öneminin artıyor olması, havza ülkeleri arasındaki çatışmacı ortamı da konsolide etmektedir. Benimsediği yeni dış politika stratejisi ekseninde yakın çevresine büyük bir önem atfetmeye başlayan Türkiye ise, sahip olduğu bölgesel avantajlar çerçevesinde hareket ederek havza tabanlı çatışma ihtimallerini azaltabilmenin peşindedir. AB üyeliğine odaklı dış politika stratejisini terk eden Türkiye, yakın çevresi bağlamında ortaya koyacağı etkinliğin uluslararası sistem eksenindeki Türkiye algısına olumlu bir şekilde yansıyacağını fark etmiş durumdadır. Türkiye, yumuşak güç ve karşılıklı bağımlılık gibi kuramlar çerçevesinde havza ülkelerine yaklaşmaktadır. Türkiye’nin Karadeniz Stratejisi, işbirliği gerçekliğinin bölgenin ekonomik potansiyelini yansıtan enerji, ulaştırma ve ticaret gibi sektörler üzerinden şekillendirileceğini öngörmektedir.
Black Sea Basin is located in a zone where Europe and Asia converges proximately and couldn’t exhibit sufficient development in terms of regional identity, due to social, geographical and political differences. The region is examined under the definition of Wider Black Sea upon change of structure and scope in international system after the Cold War. The region has become a zone, where interests of the US and Russia, have fallen into conflict at the post-millennium era. Black Sea Region is important both for the eastern opening of the EU and NATO and for the energy policies of EU, Russia, US and Turkey. Beginning to pay great attention to her newly-adopted foreign policy strategy, Turkey acts within the framework of regional advantages which she has obtained. Giving up foreign policy strategy focused only upon the membership of EU, Turkey has realized that activity around her close surrounding shall be reflected upon Turkey’s regional perception. Turkey’s approach towards the countries of the basin could be defined within the framework of theories such as soft power and mutual interdependence. Black Sea Strategy of Turkey focuses on the fact of cooperation through the sectors such as energy, transportation and trade, which reflect the economic potential of the region.