Osmanlı İmparatorluğunda askeri mühendishanelerin programlarına alınan Batı anlayışlı resim eğitimi ile birlikte başlayan Batılılaşma döneminden yaklaşık 1980'lerin sonlarına dek Türkiye'deki resim sanatı Batı'ya bağlı bir gelişim çizgisi izlemiştir. Büyük çoğunluğu Fransa'da ve Almanya'daki atölyelerde eğitim gören Türk ressamları, Avrupa'daki sanat akımlarından kendilerine uygun olanları, biraz da bu akımları geriden takip ederek, Türk resmi içerisine taşımışlardır. Bu nedenle Türk resminin bir ayağı hep Avrupa'da olmuştur. Sanatın politik propaganda gücünden faydalanmak isteyen Cumhuriyet Türkiye’si, kendi ideolojisini ve yapılan devrimleri halka anlatmada sanatı önemli bir araç olarak görmüştür. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sanat yasalarla devlet güvencesi altına alınmış, toplumda yer edinmesi ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sanat ortamını tek başına devlet yönlendirmiş olsa bile ilerleyen dönemlerde büyük şirketlerin ve çeşitli özel bankaların sanatı desteklediği görülmüştür. 1950’li yıllardan sonra Türkiye’de sanat piyasasında birçok özel banka ve kolleksiyonerler rol oynamaya başlamıştır. 1990’lı yıllardan itibaren küreselleşme ile birlikte dünya güncel sanat ortamında oluşan yeni ve ortak dilde kendine bir yer bulmaya çalışan Türk resmine bu kuruluşlar düzenledikleri uluslararası sergilerin yanı sıra birçok yarışmanın düzenlenmesi ile de büyük katkılar sağlamışlardır. Bu yarışmalardan “İstihsal (Üretim)” ve “İmgenin Gücü” adlı resim yarışmaları sonuçları bakımından çağdaş Türk resminin durumunu ve geleceğini ilgilendiren çok önemli tartışmaları da ortaya koymuştur. Türk resim sanatında bu tartışmalar günümüzde de devam etmektedir.
Of Engineering programs in the Ottoman Empire received military training in painting beginning with the West savvy about 1980 until the end of the period of Westernization in Turkey linked to the development of Western art has followed the line. Who want to benefit from the power of art for political propaganda Republic of Turkey, its ideology and the revolutions in the art of telling the public was seen as an important tool. From the earliest years of the Republic, state of art assured by law, in society have been many studies related to the acquisition. In the first years of the republic art medium alone, in later periods, even though the state has directed a variety of large companies and private banks have been shown to art. After the 1950s, many private banks in Turkey in the art market and collectors began to play a role. These organizations, as well as organizing international exhibitions have played a role in the regulation of many competitions. These competitions "İstihsal (Production)" and "The Power of Image" from contemporary Turkish art of painting competition results in terms of status and very important discussions concerning the future revealed. Turkish art is on this debate continues today.