Bu makale Türkiye’de ulus devlet oluşturma ve Meksika’da küreselleşme sürecinin tek tipleştirici etkilerine karşı, her iki ülkenin belirli iki bölgesinde ortaya çıkan iki farklı sosyal hareketi ele almaktadır. Bir yandan, Türkiye’de öne çıkan tek tipleştirici etmen ulus devlet oluşturma mekanizmaları olarak ele alınırken, öte yandan girift ilişki içinde bulunan kurumsal liberalizm, küreselleşme ve bölgeselcilik, orijinal (alt) kimliklerin ve uzun zamandır korunmayı başarmış yörelerin tacize uğramasına ön ayak olmaları bakımından ele alınmaktadır. Bölgeselciliğin küreselleşmeye ayak uydurma mekanizması olarak ele alınması ile, küreselleşme ve bölgeselcilik arasındaki iç içe ilişkiyi anlayabilmek için genel bir literatür taraması yapılmış ve makalenin ilk bölümlerine yansıtılmıştır. Zapatista gibi bir hareketin ortaya çıkışını ve var olan sistemik yapıya karşı başkaldırısını daha iyi anlayabilmek için, bu hareketin ortaya çıktığı alt yapının genel bir çerçevesi küreselleşme ve bölgeselcilik açısından farklı ekollere ait akademisyenlerin şimdiye kadar ortaya koydukları düşünceler çerçevesinde ön plana çıkarılarak ortaya konulmaktadır. Bu iki sosyal hareketin ortaya çıktığı alanlarda tek-tipleştirici güçler ile mücadele argümanının ortaya konulması bakımından, her iki hareketin de kısa bir arka planı bu karşılaştırmalı konunun gerektirdiği ölçüde ortaya konulmuştur. . Türkiye’deki Kürt hareketi ile Meksika’daki Zapatista hareketinin diğer alt kimliklerin kendini ifade etmesi için açtığı yollar ise karşılaştırmalı bir dille ortaya konulacaktır. Bu iki Marksist hareketin karşılaştırmalı okuması, her iki hareketin dolaylı ya da direkt olarak bulundukları ülkelerdeki demokratikleşmeye sağladıkları katkıların ortaya konulabilmesi açısından ele alınmıştır.
This article is set out to examine the homogenizing nature of two factors: nation-building and globalization and social movements emerged within the regions of two countries, Turkey and Mexico. On the one hand, homogenizing mechanism in Turkey is depicted as the general framework of nation-building, on the other side, the intertwined relationship between patterns of liberal institutionalism, globalization and regionalism is depicted as the mechanisms of harassment of original identities and so-long protected lands. In order to grasp the intertwined relationship between globalization and regionalism, the latter as a mechanism of getting in harmony with the former, a general overview of the literature is presented. One needs to grasp the general framework that forced such a social movement like Zapatista to rebel against the systemic structure and that’s why the paper puts more emphasis on the review of what the scholars with different perspectives think about the globalization and regionalism. As much as the subject concerned, a brief overview of the backgrounds for both the Zapatista and Kurdish movements is given in order to reflect the notion of hegemony prevailing in the milieus that these two social movements emerged. The article lastly focuses on the fact that both Kurdish movement in Turkey and Zapatista Movement in Mexico paved the way for other subaltern identities to speak louder than before. A comparative reading of these two Marxist movements is studied here in order to appreciate de facto contributions made to the democratization of the countries concerned.