Doğu Grubu Ağızlarından olan Ahlat Ağzı’nda Ermenice, Farsça, Arapça pek çok alıntı sözcük bulunmaktadır. Ayrıca Moğolca ve Rumca az da olsa alıntı sözcük vardır. Bu durum Ahlat’ın Anadolu’ya Türklerin giriş kapısı olması ve bir geçiş bölgesi üzerinde bulunmasıyla açıklanabilir. Ermenice alıntı sözcüklerin ağırlıklı olarak tarımla ilgili olması ilgi çekicidir. Bu bize Türklerin yerleşik hayata geçmesinin uzun zaman aldığını, yerleşik hayata geçtikten sonra Türkçe sözcüklerin yanında tarımla ilgili bu alıntı sözcükleri benimsediklerini ve kullandıklarını gösterir. Moğolcadan çok fazla sözcük alınmamakla beraber dünür yerine kullanılan ?uda sözcüğü dikkat çeker. Yeni kuşaklar tarafından artık unutulmaya yüz tutmuş olsa da hâlâ yaygın bir kullanımı söz konusudur. Gölge anlamında kullanılan dalda sözcüğü için de aynı şeyleri söylemek yerinde bir tespit olur. Arapça ve Farsça sözcüklerde ise söyleyişin Farsçaya daha yakın olduğu görülür. Yazı dilindeki ‘mer
The Ahlat Dialect, as it is one of the East Group dialects, plenty of words has been borrowed especially from Armenian, Persian and Arabic as well as Mongolian and Romaic as it is less in number. These conditions can be explained with Ahlat’s being the entrance gate of Turks into Anatolia and its location which is situated on a transition region. It is interesting that the words derivated from Armenian are about agriculture. It showes us that it takes a long time to settle down for Turkish people and they use these words about agriculture after they adopt a sedentary life. In Arabic and Persian word utterance is seen to be closer to the Persian. The usage of 'ner