Tarih çalışmalarında basın önemli bir kaynaktır. Basını kullanırken, basıldığı dönemin siyasal olayları ve iktidarla ilişkileri önemlidir. Çünkü basından alına her çeşit bilgi ve belgeye şüpheyle yaklaşmak kaçınılmazdır. Bu durum faydalınalan bilginin güvenirliliğini ve değerini ortaya koyacaktır. Osmanlı Devleti'nde ilk yayınlanan gazeteler Takvim-i Vekâyi ve Ceride-i Havadis'ti. Basının doğumunda ve gazetecilerin yetişmesinde son derece önemli yeri olan bu iki gazetenin, iktidar tarafından ekonomik bakımdan desteklenmesi yayın politikalarının daha çok iktidara paralel olarak belirlenmesine sebep oldu. 1860'lı yıllarla birlikte özel basın doğdu ve gücünü halktan alan yeni bir gazetecilik anlayışı ortaya çıktı. Siyasi içerikli yazılar ve iktidara yönelik eleştiriler basında yer alamaya başladı. Dönemin devlet adamları yeni hukuki müeyyideler veya ek yasaklar getirerek basının eleştirilerini engellemek için çaba gösterdiler. İktidarın bu tavrına karşı gazeteciler özgür ve serbest çalışabilmek için yurt dışına çıkmayı tercih ettiler. Basına yönelik alınan tedbirler tam olarak hiç bir zaman başarılı olmadı. Örneğin; Âli ve Fuat Paşalar bir takım yasaklar getirdiler, basını cezalandırma amacıyla bazı gazeteleri kapattılar veya bazılarına sansür uyguladılar. Sultan II. Abdulhamid devrinde basın hürriyetini kısıtlayan tedbirler alındı. II. Meşrutiyetin kısa süreli özgürlük ortamı sonrasında basına yönelik tekrar cezalandırmalar başladı. I. Dünya Savaşı ve İstanbul'un işgalinde sürekli sansür ve sıkı kontrol hep var oldu. İktidarın basına yönelik katı tavrına karşın, iktidara direnen ve görevini yapmaya çalışan gazeteciler de oldu. Örneğin; Tercüman'ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gibi gazetelerin yayımlanmasıyla birlikte Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi gazetecilerin cesur yayınları her dönem oldu. Osmanlı Devleti'nin son 68 yılında basın vardı ve iktidarın etkisinde kalan ve kalmayan gazetecilerde vardı.
Press is a very significantsource in historical studies. While utilizingany work of press, political events of that epochand their relations with the power arenotable because it is inevitableto approach with suspiciontoall sorts of information and document. In this way, reliability and value of the information utilized will be verified. The first newspapers published in The Ottoman Empirewere Takvim-i Vekâyiand Ceride-i Havadis.These two newspapers having a critical place in the birth of press and journalist training were financed by the power, and this caused that their publishing policies were determined rather in parallel with the power. By 1860’s, the private press emerged and a new understanding of journalism taking strength from the people was developed. Articles with political content and power oriented criticisms began to appear on press. The officials of the epochspread on effort to prevent thecriticisms by putting new law enforcements or additionalacts. In responseto this attitude of the power, the journalists preferred to go abroad in order to work freely. The provisions again stthepress never worked out completely. For instance, Ali and Fuat Paşalar put a number of prohibitions, they closed down orcencored some newspapers punishingly.During the epoch of Sultan Abdülhamid II, provisions restricting freedom of press were taken. Later on short-term freedom of Mesrutiyet II (ConstitutionalMonarchy II ), punishments started again. During World War II and The Occupation of Istanbul, strict control and cencorship continued. Inresponse to this firmattitude of the power, there were also some journalists standing out and trying to do their duties. For instance, with Tercüman'ı Ahval and Tasvir-i Efkar, there were also bold publications of some journalists like Şinasi, Namık Kemal and Ziya Paşa. Over the last 68 years of The Ottoman Empire, there were press and journalists, some of whom were a menable to the press while the rest of them were not.