Türk tarihçiliğinin zirvedeki birkaç isminden birisi Fuat Köprülüdür. Türk Tarihî çalışmalarındaki titizliği seçtiği konuları ele alışı meselelere nüfuz edebilme kabiliyeti, toplumun zihniyetini kavramadaki isabetli teşhisiyle Türk tarihçiliğinde güzide bir yerde bulunmayı hak etmektedir. Cumhuriyet’i kuranların yerine ikame ettikleri Osmanlı devletini, “öteki”leştirmesi, kendi iktidarını pekiştirmenin ve meşruîyetini sağlamanın bir gereği idi. Bu gereklilik, resmî tarih görüşünün, Türklerin, Orta Asya kökenlerine sarılması ve Anadolu’nun en eski halklarından kendisine atalar arama arzusunu kısmen izah edebilir. Kemalist tarih tezi, kendi istikametini takip ederken, tarih araştırmalarında resmî tezi dışındaki gelişmeleri engelleme yoluna gitmemişti. Resmi tarih tezi ders kitapları yoluyla ortaöğretimde hâkimiyetini kurarken Fuad Köprülü kendi ekolünü kurmuş öğrencileriyle farklı bir istikamette yürüyordu. Bu çalışmada Köprülü’nün kendi Milli Tarih Ekolünü kurması ve Türk Tarih Düşüncesinin modernleşmesine katkısı ele alınacaktır. Köprülü’nün tarih çalışmalarına istikametini veren iki öncelik vardır. Birincisi, Türklerin kimliği ve nasıl bir kültürel yapıya sahip oldukları meselesi; ikincisi, ilmî usullere uygun bir yol izlemek. Köprülü’nün, 1914 -1918 arasında yazdığı tahmin edilen “Başka Milletler Ne Yapıyor?” adlı çalışmasında, ne türden kaygılara sahip olduğu görülmektedir. Ona göre asrımız, milliyet asrıdır; milliyetperverlik menfi bir histen ibaret değildir. İnsan hürriyetperver olabilmek için, evvela kendi milliyetinin neden ibaret olduğunu, yani, tarihini, coğrafyasını, içtimaiyatını, lisan ve edebiyatını bilmelidir. Bunun en iyi göstergesi, Balkan milletleri misaliyeni kurulan devletlerin, ülkelerini genişletebilmek için tarihî delilleri güçlü bir şekilde kullanmalarıdır. Köprülü’nün tarih çalışmalarına istikametini veren iki önceliklerinin izinin bütün ömrünce takip etmiştir. Ömrünce bu kaygılarını araştırmış; Türk tarihi, kültürü, İslam medeniyeti, İslam dini, İslam tasavvufu hakkında araştırmalar yapmıştır. Köprülü’nün bu araştırmaları Türk tarihçiliğinde bir çığır açmıştır. Türk tarihinin modernleşmesi çalışmalarına da öncülük etmiştir. Köprülü, tarih alanındaki çalışmalarıyla çığır açmakla kalmamış kendinden sonra yetişen tarihçilere misal teşkil ederek ekol yaratmıştır. Köprülü’nün eğitici ve yol gösterici karakteri, Cumhuriyet tarih yazıcılığına damgasını vuran tarihçilerin Köprülü’nün takipçileri arasından çıkmasını sağlamıştır.
Fuat Köprülü is one of the few people who are the highlights of Turkish historiography. He deserves a distinguished position in the Turkish historiography with his carefully chosen subjects of Turkish History, his style of discussing subjects chosen as well as ability to get to the bottom of matters and his precise perception of the society’s mind set. The founders of the Republic had to “marginalize” the Ottoman Empire, which they replaced, as a requirement to intensify and justify their power. This requirement can explain, up to a certain degree, the official history approach’s need for Turks to embrace their origins in the Middle Asia and to seek ancestors among the most ancient civilizations in Anatolia. The Kemalist history thesis followed its path but did not choose to prevent developments in history researches that deviate from the official thesis. The official history thesis dominated the secondary education through course books whereas Fuad Köprülü established his theory and walked down a different path with his students. This study discusses foundation of Köprülü’s National History Theory and the theory’s contribution to modernization of Turkish History Approach. There are two priorities that guided the direction of Köprülü’s history studies. The first one is the identity of Turks and their cultural structure; the second one is to follow a path that complies with scientific norms. In his work “Başka Milletler Ne Yapıyor?” presumably written between the years of 1914 and 1918, Köprülü explained his concerns. In his opinion, our century is the reign of nationality; being a nationalist is a negative perception. A person should initially know one’s nationality, in other words, one’s history, geography, sociology, language and literature, in order to become a libertarian. The prime manifestation of this approach would be the Balkan nations which effectively used historical proofs in order to expand their countries. Köprülü followed the footsteps of these two priorities that guided his history studies throughout his life. He researched on these concerns on his life; he did researches on Turkish history, culture, Islam civilization, Islam religion and Islamic mysticism. These studies of Köprülü marked a new era in the Turkish historiography. They guided the modernization of Turkish history studies. Köprülü not only marked a new era with his history studies but also created a theory that set an example to his successors. Thanks to Köprülü’s role