Okul reddi, okula gelmeyi reddeden ya da tüm gün okul aktivitelerine katılmakta güçlük çeken öğrenciler için kullanılan bir kavramdır. Öğrenicilerin aileleri tarafından okula gönderil(e)memesi ya da herhangi bir süreğen rahatsızlık nedeniyle okula gelmemesi dışındaki tüm devamsızlıklar okul reddi olarak isimlendirilmektedir. Okul reddi, öğrencilerin okul ve derslerden geri kalması ve buna bağlı olarak akademik başarılarında düşme yaşamalarının yanı sıra öğrencilerin okuldan uzak kalarak çeşitli risk faktörlerine açık olması gibi sonuçlara da yol açabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, okul reddi gözlenen biri ilkokul ve diğeri ortaokul öğrencisi olan iki öğrencinin, bilişsel davranışçı danışma yaklaşımı ile devamsızlıklarını, ev ve sınıf içerisinde okula gelmeyle ilgili gözlenen sıkıntılarını azaltmaktır. Bu temel amaç doğrultusunda, danışanların okula ilişkin geliştirdikleri otomatik düşünceler ve bilişsel çarpıtmaları keşfedip, yerine sağlıklı alternatif düşünceler geliştirilmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır. Öğrenciler ile her biri yaklaşık 40’ar dakikalık sekiz oturum planlanmış ve araştırmacılar tarafından yürütülmüştür. Planlanan oturumların sonlandırılmasının ardından, öğrencilerden, öğrencilerin sınıf öğretmenleri ve velilerinden görüşme vasıtasıyla, sürece ilişkin bilgi alınmıştır. Öğrencilerle yürütülen bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı bireysel psikolojik danışma sonucunda, öğrencilerin okulla ilgili sıkıntıları, evde okula gelmemek için sergiledikleri uygunsuz davranışları azalmış, özürsüz devamsızlıkları da düşmüştür.
School refusal is a concept that encompasses a child motivated refusal to attend or remain at school, or a clear and apparent difficulty in doing so. All absenteeism are called as school refusal except for the absences due to family conditions, chronic ilness, etc. School refusal may cause students to keep away from school (fall behind in the class) and accordingly decreases on academic success as well as consequences such as students’ being receptive to risk factors by keeping away from school. The aim of this study is decreasing two students’ (one from primary, one secondary school) problems related to coming school by utilizing- via cognitive behavioral therapy. The aim is to help clients to define the automatic thoughts and cognitive distortion, to construct alternative proper thoughts in the line with this main aim. eight sessions were planned and were carried out by researchers. Each of sessions were about 40 minutes. Information about the process is recieved from students, teachers and parents via interviews following the termination of the sessions. As a result of in