Enerji kaynakları günümüz dünyasında çok önemli bir role sahiptir. Dünyada vuku bulan savaşların ve siyasi anlaşmazlıkların çoğunun altında yatan en önemli etkenlerden bir tanesini enerji kaynaklarını ele geçirme mücadelesi oluşturmaktadır. Nitekim dünyada son dönemlerde gerçeklemiş savaşların zengin enerji kaynaklarına sahip ülkelerin topraklarında meydana gelmesi ilginç değildir. Enerji politikaları sadece gelişmiş ülkelerin değil, ülkemizde de çokça önemli bir yere sahiptir. Hızlı kentleşme ve sanayileşme sürecinin birer neticesi olarak enerji ihtiyacı da paralel bir şekilde artan Türkiye’nin son dönemlerde izlediği enerji politikaları çok fazla tartışılır olmuştur. Özellikle artan enerji ihtiyacını karşılama noktasında uygulanmak istenen nükleer enerji politikaları bu tartışmaların merkezinde bulunmaktadır. Bir kısım nükleer enerjinin neden olabileceği çevresel sorunların tüm insanlık için büyük bir tehdit olduğunu savunurken diğer bir kesim ise Çin ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ekonomileri hızla büyüyen ülkelerin artan enerji ihtiyaçlarını nükleer enerji ile karşıladıklarını ve bunun tek çözüm noktası olduğunu iddia etmektedir. Birbirine taban tabana zıt olan bu iki görüş ülkemizde vuku bulan ve büyük bir tehdit olma özelliğine sahip terör örgütlerinin nükleer santraller gibi stratejik yapılara verebilecekleri zararları ve bunların doğuracağı çevresel, ekonomik, sosyolojik ve siyasi etkileri göz ardı etmektedirler. Bu çalışmanın temel amacı, Türkiye sınırları içerisinde kurulması planlanan ve altyapı çalışmaları devam edilen nükleer santrallerin ülkede varlığını devam ettiren terör örgütlerinin olası saldırıları açısından doğurabileceği güvenlik risklerini tartışmaktır.
Energy resources play a very important role on today’s world. The main reason of the majority of wars and conflicts in the world is the struggle to have energy resources. It is not interesting that current and ongoing wars have been happening in the land of countries which have rich energy resources. It is a fact that energy policy plays an important way in not only developing countries but also in Turkey. Turkey’s energy demand has been increasingly growing as a result of rapid urbanization and industrialization process. Turkey’s energy policy, in particular nuclear energy policy has been discussed by both the public and the media. While one group claims that potential environmental effects of nuclear energy may threaten all human beings in the world, other group points out that nuclear energy is the only solution to growing demand for energy; and growing economies, such as China and United States, meet their energy demands with nuclear energy. However, these two opposite opinion ignores the probability of terrorist attacks to the nuclear power stations and its potential social, political economic impacts on the country. The main purpose of this research is to discuss security risks of potential terrorist attacks to the nuclear power stations which have been planned to built into Turkey.