Daniel Kahneman faydanın iki formu olduğunu söyleyerek faydayı beklenen fayda ve deneyimlenen fayda olmak üzere ikiye ayırır. Kahneman’a göre deneyimlenen fayda hem insanlar tarafından ölçülebilir hem de deneyimlenen faydanın deneysel olarak beklenen faydadan farklılıkları bulunmaktadır. Beklenen fayda insanların mutlulukları üzerine bir tercihinin gelecekteki onlara sağlayacağı etkileri hakkındaki inançlarıdır. Faydanın deneyimlenen fayda ve beklenen fayda olarak adlandırılan bu iki çeşidi bu noktada birbirinden ayrılır. Bu makalenin temel amacı da çocuk sahibi olma üzerine beklenen fayda ve deneyimlenen fayda arasındaki farkı açıklamaktır. İnsanlar beklenen faydalarına göre daha mutlu olmayı bekler iken, aslında deneyimlenen faydada böyle olmaz. Özellikle çocuksuz çiftler ve kadınlar çocuk sahibi olmanın onlara mutluluk getireceğine inanır. Erkeklerin ise kadınların mutluluk beklentilerine kıyasla çocuk sahibi olmanın daha az mutluluk getireceği inancı vardır. Kadınların ve erkeklerin çocuk sahibi olma beklentisinin onların mutluluğunu artıracağı yönündeki bu inanışa yönelik sonuç Kahneman’ın belirttiği beklenen faydayı ortaya çıkarmaktadır. Peki, kadınlar ve erkekler çocuk sahibi olduktan sonra gerçekten mutlu olurlar mı? Kadın ve erkeklerin bu konudaki cevaplarına bakıldığında beklenen ve deneyimlenen fayda aynı seviyede midir? Çocuğun doğumu öncesinde ve doğum sonrasında kadınların ve erkeklerin mutluluk seviyesi farklıdır. Kadınların ve erkeklerin mutluluğu genellikle onların ilk çocuklarının doğumuyla zirve seviyesine ulaşır ve bu pozitif etki bir yıl boyunca sürer. Çocuğun doğumundan bir yıl sonra hem kadınların hem de erkeklerin çocukla ilgili mutluluk seviyesi doğum öncesi seviyesine geri döner. Ebeveynlerin sahip oldukları çocuk sayısının azlığı veya çokluğu onların mutluluk seviyesini olumlu veya olumsuz etkilememektedir. Bir başka deyişle bir çocuk sahibi olmak ile çok çocuk sahibi olmak arasında mutluluk seviyesi bakımından annelerin ve babaların mutluluk seviyelerinde fark bulunmamaktadır. Çocuğun doğumu öncesinde kadınların ve erkeklerin mutluluk seviyesi beklenen faydayı ve çocuğun doğumundan sonraki mutluluk seviyeleri de onların deneyimlenen faydasını gösterir. Kadınların ve erkeklerin çocuğun doğumundan önceki mutluluk seviyesi ile doğumundan sonraki mutluluk seviyesindeki bu farklılık bize beklenen fayda ile deneyimlenen fayda arasındaki farkı göstermektedir.
Daniel Kahneman distinguishes between two types of utility, namely; expected utility and experienced utility. He argued that the concepts of utility have different meanings. The main purpose of this article is to explain differences between expected and experienced utility on having child. Expected utility defines people’s beliefs about the future effects of a choice on happiness. Experienced utility refers to the hedonic experience associated with a choice. These kinds of utility do not always concur; one can expect to get happier while in fact one does not. Especially childless co-uples and women believe that children will make them happier. Men believe less than women that children will make them happier. This result indicates expected utility. Do they actually get happier after the birth of a child? Are the levels of expected and experienced utility the same in their answers? After and before the birth of a child their utility levels differ. In general, happiness of women and men alike are at its climax when the first child is born and its positive effect lasts about a year after birth. Happiness of women and men would revert to pre-birth levels after one year following the birth of the first child. Having one or more children makes their parents happy at the same level. The differences between after and before the birth of a child indicate the difference between expected utility and experienced utility.