İslam’la karşılaşan Türklerin, bu dine girmelerinde geleneksel dinlerinin, sosyal tabakaların ve farklı coğrafyaların etkili olduğu bilinmektedir. İslamlaşma süreciyle birlikte Türkler arasında Sünni gelenek hakim olmakla birlikte, Anadolu’ya ilerleyen Türk boylarının bir kısmının İslam anlayışında, Kızılbaşlık ve Aleviliğin etkili olduğu görülmektedir. Aslında, 11. Yüzyıl ile 15. Yüzyıl arasında ortaya çıkan Geleneksel Aleviliğin, 16. yüzyılda Safevi etkisi ile kurumlaştığı ve 19. yüzyılda son şeklini aldığı iddia edilmektedir. Günümüzde de Anadolu’nun her bölgesinde Alevilik ile ilgili inanç ve uygulamalarını devam ettiren birçok yöre bulunmaktadır. Haçova köyü de Alevilikle ilgili inanış ve uygulamalarını devam ettiren yerlerden birisidir. Yörede, cem, matem orucu, ocak ve musahiplik gibi inanış ve uygulamalar sürdürülmekte böylece bunlar, sonraki nesillere aktarılmaktadır. Yapmış olduğumuz bu etnografik alan araştırması, 2014 yılında Haçova’da geçekleştirilmiştir. Katılımcı gözlem ve mülakat teknikleriyle elde edilen veriler, Dinler Tarihi açısından değerlendirilmiştir.
It is known that their traditional religion, different social layers and geographical conditions were effective factors during Turk's conversion to Islam. With the islamization process, sunni tradition was dominant among Turks in general. However, we see that "Alevi" and "kızılbaslık" was/were effective among some of the Turkish tribes as well who came to Anatolia through time. In fact, it is claimed that the traditional Alevism which emerged between eleventh and fifteenth centuries, has been institutionalized in sixteenth century with the Safavid's effects and has taken it's final form in nineteenth century. Presently, the beliefs and the practices of Alevism is still there in different areas in each regions of Anatolia such as the village of 'Haçova'. In this village, Alevism beliefs and practices such as cem, matem fasting, ocak and "muhasiplik" are still there and they are being transferred to the new generations. This ethnographical field research has been done at Haçova village in the year of 2014 and the data obtained with interviewing and participant observation methods has been analyzed from the perspective of history of religions.