Anadolu’daki göç ve iskân tarihi incelendiğinde Türk kültürünün oluşmasında çok önemli görevleri yerine getiren Yörüklerin yaşamını etkileyen en önemli unsurların arasında coğrafi şartlar, yüzey koşulları ve hayvan yetiştiriciliği olduğu fark edilmektedir. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ile geçimlerini sağlayan Yörükler hayvanlarına daha verimli otlaklar bulmak amacı ile yaylak ve kışlak arasında bir yaşam sürerler. Bu yüzden Yörüklerin asıl üretim yerleri olan yaylalara göç etmek ve göç esnasında yaşananlar Yörükler için özeldir. Yörük göçlerinin vazgeçilmezi olan develer aslında Yörük kimliği açısından büyük önem taşımaktadır. Yörük yaşamında taşımacılık, beslenme gibi etkinliklerin temel aracı olarak kabul gören deve ve buna bağlı olarak gelişen devecilik kültürü günümüzde çeşitli sebeplerden dolayı farklılaşmıştır. Yörüklerin, iskâna zorlanmaları ve motorlu taşıtların taşımacılıkta yaygınlık kazanması ile birlikte deve sayısı azalmıştır. Sürdürdükleri yaşam içerisinde güçlü ve dayanıklı olmak zorunda olan Yörükler ile güçlü ve dayanıklı bir hayvan olan deve arasında birebir özdeşleşme bulunmaktadır. Bu özdeşleşme zaman içinde develerin özel olarak yetiştirilmesi, deveye dair sözlü gelenek ürünlerinin oluşması, yaygınlaşması ve deve sahibi olmanın bir prestij haline gelmesi gibi sonuçları ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmanın amacı gün geçtikçe sayıları azalan Yörüklerin yaşantısında ve göç olayının merkezinde bulunan deve üzerinde durularak geleneksel Yörük yaşamındaki yeri ve önemine dikkat çekmektir. Yörük yaşamının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için Yörük göçlerindeki deve ve özelliklerinin belgelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca göç sırasındaki uygulamaların değişimi ve bu değişimlerin nedenleri üzerinde de durulmuştur. Çalışmanın gerçekleşmesi için gerekli bilgi ve bulgulara ulaşmak için günümüzde Yörüklerin en fazla bulunduğu Mersin, Karaman, Konya, Muğla, Aydın, Antalya, Bursa, Denizli ve İzmir yörelerinde yaşayan Yörükler ile çeşitli tarihlerde görüşmeler yapılmıştır. Yöntem anlayışımız ışığında gerekli araçlar olan gözlem, söyleşi ve yerinde inceleme tekniklerinden faydalanılmıştır. Belgeleme işleminin gerçekleşmesi için çekilen fotoğraflar metin kısmını destekleyecek şekilde yerleştirilmiştir.
When the history of migrations and settlements in Anatolia is examined, it is noticed that the most significant factors that affect the lives of Yuruks who fulfilled a very important role in the formation of Turkish culture are the geographical conditions, geomorphological features and stock farming. Yuruks who earn their living with sheep and goat breeding pursue a life between summer pastures and winter quarters with the purpose of finding more fertile grasslands for their livestock. Therefore, migrations into summer pastures which are the actual places of production and their experiences during the migrations are special for Yuruks. Camels which are an integral part of Yuruk migrations actually carry a great significance for the Yuruk identity. Camels which are recognized as a fundamental means for activities such as transportation and nourishment and camel farming that developed accordingly have changed today due to various reasons. The number of camels has decreased together with motor vehicles that became widespread in transportation and Yuruks being forced into a sedentary life. There is a direct identification with the camels which are strong and reliable animals for Yuruks who has to be strong and reliable in the lives that they pursue. In time, this identification has produced results such as breeding special camels, formation and spread of oral traditions regarding the camels and owning a camel being a prestigious thing. The purpose of this study is to point out the place and significance of camels in the lives of Yuruks, having examined the camels which are positioned in the center of the migrations and lives of Yuruks the number of whom is decreasing every day. It was aimed to document the camels and their significance in Yuruk migrations in order to convey the lives of Yuruks to the next generations. Furthermore, the changes in the practices during the migrations and the causes of these changes were discussed. In order to acquire the information and findings required to conduct this study, interviews on various dates were conducted with Yuruks living in the regions of Mersin, Karaman, Konya, Mugla, Aydın, Antalya, Bursa, Denizli and İzmir which holds the highest concentration of Yuruk populations. Observation, interview and in-field study techniques were used as the required means within the light of our methodological approach. In order to achieve the documentation process, the photographs taken were placed in a way to support the texts.