Yazılı tarih öncesinden beri varlığını sürdüren ve toplumların ayrılmaz bir parçası olan tiyatro, kadim dönemlerden bu yana dinamizmini ve önemini hiç kaybetmeyen sanat dallarından biridir. Bu sanatın farklı kültürlerde ve farklı mekânlarda hayat bulmasını ve gelişmesini sağlayan en büyük etkenlerin başında ise çeviri etkinliği gelir. Bir metni, sanatçının yarattığı değeri ve biçimiyle eşdeğerli olarak varış metnine dönüştürmeyi gerektiren edebi çeviri etkinliğinin kökleri de en az tiyatro sanatı kadar eskilere dayanır. Edebi çeviri türleri içinde tiyatro metinlerinin çevirisi ise diğer türlerle karşılaştırıldığında farklı nitelikleri ve özellikleriyle ön plana çıkar. Bu çalışmada, Rus edebiyatında komedi tiyatrosunu zirveye taşıyan ünlü yazar Aleksandr Sergeyeviç Griboyedov’un 1823 yılında kaleme aldığı “Akıldan Bela” adlı tiyatro oyununun çıkış kültürü bağlamında ortaya çıkış süreci ile varış bağlamında Rusçadan Türkçeye yapılan iki çevirisi karşılaştırmalı olarak ve kültürel, toplumsal ve dilsel düzlemlerde ele alınacaktır. İlk çeviri Zeynel Akkoç ve Şahap Sıtkı İlter tarafından 1945 yılında yapılan ve MEB klasikleri arasında yer alan çeviri metnidir. Ele alınacak ikinci çeviri metni ise 2011 yılında Cenk Gündoğdu ile Engin Toprak’ın ortak çalışmasının ürünüdür. Çalışmada karşılaştırma yöntemi olarak metne bağlı inceleme yönteminden faydalanılacaktır. Amaç, “Akıldan Bela” oyununun Türkçeye yapılan iki çevirisi arasındaki 66 yılda ne tür bir değişikliğe uğradığını tespit etmek, çevirmen kararlarına vurgu yapmak, iki farklı varış metninin erek dilde kültürel, toplumsal ve dilsel düzlemde karşılaştırmalı bir betimlemesini yapmak ve çevirmen kararlarının okuyucu üzerinde ne tür etkiler bıraktığını yorumlamaya çalışmaktır.
The theatre, which has been existing since before written history and has become an inseparable part of societies, is one of the branches of art which has never lost its dynamism and importance since the ancient times. One of the primary aspects which has allowed this art form to find life and develop in different cultures and different spaces is the activity of translation. The roots of literary translation which require transforming a text into a targeted text which has equal value and style as created by the writer go back as early as the art of theatre. Among the literary translation types, translation of theatral texts comes to the fore with its unique characteristics and attributions in comparison to other types. In this study, two translations of the play “Woe from Wit,” written in 1823 by Aleksandr Sergeyevich Griboyedov, who has carried comedy theatre in Russian literature to its peak, from Russian to Turkish will be dealt with in cultural, social and linguistic terms, in relation to its emergence period within the scope of its source culture and its targeted culture. The first translation is the text translated by Zeynel Akkoc and Sahap Sıtkı Ilter in 1945, which has become a part of the Ministry of Culture’s classic works list. The second translation text to be analyzed is the joint work of Cenk Gundogdu and Engin Toprak, dated 2011. In the study, a text dependent analysis method will be made use of as the comparison style. The purpose of the study is to determine how much of a change the play ‘Woe from Wit’ has gone through in the 66 years since its first translation into Turkish, underline the translators’ choices, make a comparative description of the two different targeted texts in the target language in cultural, social and linguistic terms and interpret what kind of effects the translators’ choices have left on the readers.