Kapitalizm, insanın sınırlı ihtiyaçlarını sınırsız hale getirmektedir. Özellikle sanayi devrimi sonrasında insanların gündelik yaşamlarındaki ihtiyaçları giderek artmakta ve çeşitlenmektedir. İnsanoğlunun, kapitalizmin “ihtiyaçların artması” yönündeki vaazları neticesinde, karakterlerine, özlerine ve değerlerine/kültürlerine olan bağları da zarar görmekte ve yok olmaktadır. Bireyler, ürettiklerine ve nihayet buna bağlı olarak tükettiklerine, doğaya, diğer bireylere ve son tahlilde kendilerine yabancılaşmaktadır. Yabancılaşma ve özgürlük arasındaki ilişki ile birlikte megapollerde toplanma, buna müteakip sanayide yaşanan hızlanma ve üretim çokluğu ve nihayetinde tüketim endişesi ile birlikte bilinçsiz yönetilmenin etkisiyle tüketim kültürü yaygınlaşmaktadır. Tüketim ile birlikte kendisine hızla yabancılaşan modern toplumun bireyleri, daha az emek sarf eden, üretime katılmayan fakat kapitalizmin “mabetlerinde” üretilen “suni ihtiyaçlarını” gidermek için üretmek zorunda kalan ve sürekli olarak kendisini yeniden üreten bir “makine” halini almaktadır. Yabancılaşma ve tüketim arasındaki kopmaz bağ olan ve her ikisinin hem nedeni hem sonucu olarak yer alan “kapitalizm” olgusudur/düzenidir. Bu çalışmada; yabancılaşma üzerine kuramsal bir çözümleme yapılacaktır. Hem alan araştırmalarının kuramsal çerçeveleri için bir zemin oluşturmak hem de pazarlama alanında eksik bırakılan yabancılaşma ve tüketim ilişkisini tamamlamak amacıyla bu çalışma hazırlanmıştır. Çalışma da esas itibariyle kitle tüketimi toplumunda yabancılaşmanın varlığı tartışılacaktır.
Capitalism makes people's limited needs unlimited. Especially after the Industrial Revolution, the needs of people in everyday life are increasing and diversifying. Human beings, as a result of the preaching of capitalism "needs increase", their ties to their character, their essence and their values / cultures are also damaged and disappear. Individuals are alienating to what they produce and what they ultimately consume, to nature, to other individuals, and to the final revelation. Along with the relationship between alienation and freedom, the megapoller collects, followed by the acceleration of production and the multiplicity of production, and finally the consumption culture is widespread due to the unconscious management together with the concern of consumption. With consumption, the individuals of modern society are rapidly becoming a "machine" that has to produce for the "artificial needs" of less labor and non-production, but produced in "the temples of capitalism" and to constantly reproduce itself. It is "capitalism" which is the unbreakable bond between alienation and consumption, and both of which are both the cause and the end. In this study; a theoretical analysis on alienation will be made. This work has been prepared both to establish a basis for the theoretical frameworks of field research and to complement the relationship between consumption and alienation that is lacking in marketing. The study will mainly discuss the existence of alienation in the mass consumption society.