Bu çalışmada, Türkiye’nin en büyük şehri olan İstanbul’un Fatih semtinde Sultanahmet Camisi çevresindeki otel adları incelenmiştir. Sultanahmet Camisi, ülkenin dışarıya açılan yüzü olarak bilinen İstanbul’un cazibe merkezlerinden biridir. Fatih semti, hem yurtiçi hem de yurt dışından gelen turistlerin en çok ilgisini çeken bölgelerden bir tanesi durumundadır. Bu gibi yerlerde dil hususunda yapılan/yapılacak doğru uygulamalar Türk dilinin ve kültürün tanıtımına katkı sağlayacak uygunluktadır. Bu durum; hatalı, özensiz ya da herhangi bir kaygı ile verilen yabancı adlarla sağlaması gereken olumlu etkinin tam aksi yönde bir kargaşaya ve kirliliğe de sebebiyet vermektedir. Böylesine önemli yerlerin etrafındaki oteller, yemek salonları, kafeler vb. işletmelerin adlandırmaları, Türk dilinin kullanımı ve tanıtımı açısından son derece önemlidir. Sebebi ne olursa olsun işletme adları seçilirken yapılan hatalar ve duyarsızlıklar yüzünden bu önemli turistik bölge, Türk dilinin örnek bir kullanım alanı olarak değerlenebilecekken Türkçenin baş etmesi gereken yeni bir soruna ev sahipliği yapmak zorunda bırakılmaktadır. Örneklem olarak seçilen bölgedeki işletmelerin (özellikle otellerin) çoğunun yabancı isimlerle adlandırıldığı gözlemlenmektedir. Bu durumun dil kirliliğine neden olması kaçınılmazdır. Günlük hayatımızda en önemli ihtiyaçlarımızdan biri olan barınma yerleri, isimlendirilmelerindeki umursamazlık sonucunda ciddi bir dil sorununa sebep olmaktadır. Bu çalışmada Türk dilinin önem arz eden konularından biri olan dil kirliliği, otel adları üzerinden bir kez daha ele alınmıştır.
In this study; hotel names which is located at Fatih District near the Blue Mosque in Istanbul, the biggest city in Turkey, were investigated. The Blue Mosque is one of the attractions of Istanbul which is known as the face of the country. Fatih district is one of the regions that attract the most attention from both domestic and foreign tourists. In such places, the right practices for language will contribute to the promotion of Turkish language and culture. This situation; the positive effect that should be provided by foreign names given by the wrong, sloppy, or any kind of anxiety, leads to a turmoil and pollution. The names of such hotels, dining halls and cafes around these places are extremely important for the use and promotion of the Turkish language. Regardless of the reason, due to the mistakes and insensitivity in the selection of business names, this important touristic region is being forced to host a new problem that Turkish should deal with while the Turkish language can be considered as an exemplary area of use. It is observed that most of the enterprises (especially hotels) in the selected region are named with foreign names. This situation is inevitable to cause language pollution. Sheltering places, one of our most important needs in our daily lives, causes a serious language problem as a result of the indifference in their nomenclature. In this study, language pollution, one of the important issues of Turkish language, has been discussed once again through hotel names.